HABER MERKEZİ- Asya Pasifik’le ilgili haberler/yorumlar yayınlayan The Diplomat’ın makalesini, Nepal’deki politik iktidar mücadelesi, silahlı mücadele ve son güncel duruma dair gelişmeleri aktarmak için sizinle paylaşıyoruz.
Maoist Hareket Nepal’de Yeniden mi Yükseliyor ?
İç savaşın bitiminden 13 yıl sonra, Maoist bir grup tekrar “şiddet” eylemlerine başladı.
22 Şubat günü Nepal’in başkenti Katmandu’da, Ncell ofisinin girişinde patlatılan bombada bir kişi öldü, iki kişi ağır yaralandı. Aynı gün, bir çokuluslu telekomünikasyon şirketi olan Ncell’in onlarca binasına bombalar yerleştirildi.
Patlamadan iki gün sonra, Netra Bikram Chand önderliğindeki Nepal Komünist Partisi’nin liderleri ana akım medya kuruluşlarını aradı ve patlamanın sorumluluğunu almalarını istedi. Parti önderleri, Ncell ofisini, devlete vergi vermediği için cezalandırdığını deklare etti. Parti ayrıca halka saldırmak gibi hiçbir niyetlerinin olmadığını söyleyerek, ölen sivil vatandaş için özür diledi.
6 Şubat günü Nepal mahkemeleri, Ncell ve partner şirketi Axiatia’nın 61 milyar Nepal rupesi (550 milyon dolar) tutarında vergi vermesi kararını aldı. Maoist Parti bu durumu, kendi gücünü göstermek için bir araç olarak kullandı. Ncell ofisleri ve kulelerine yapılan bombalı saldırıların yanı sıra, Arun-3 adlı Hintli bir şirketin inşa etmekte olduğu hidroelektrik santrale de bombalı saldırılar düzenlendi.
Chand önderliğindeki Komünist Parti Maoist Parti’den ayrılan ve 1996’da 10 yıllık bir isyan süreci başlatan bir hareket. Çatışmaların sonucunda 16 bin insan hayatını kaybetti, binlerce insan yaralı ve yüzlercesi hala kayıp. 2006 yılında girilen barış sürecinden bu yana Maoist hareket dörtten fazla kez bölündü. Bu bölünmelerden birisi olan Chand önderliğindeki Nepal Komünist Partisi, esas hareketin kendisi olduğu iddiasında. Chand ve diğer parti önderleri, 2006’daki barış görüşmelerini imzalamamış ve parlamentoyla uzlaşmamıştı.
Ana “Maoist” parti olan Prachanda’nın hareketi, geçen yıl daha ılıman karakterli Nepal Komünist Partisi (Birleşik Marksist-Leninist) ile birleşti ve Nepal Komünist Partisi (NKP) kuruldu. NKP şu an ülkenin iktidar partisi.
Prachanda halk savaşını terk edip yeni anayasa ve barışçıl yolu tercih edince, Chand bu hareketten ayrılmıştı. Chand Prachanda’yı revizyonistlere teslim olmakla ve uzun isyan sürecine emek veren kadrolara ihanet etmekle eleştiriyor.
Ardından Chand, Mohan Baidya ve C.P. Gajurel gibi diğer Maoist liderlerle silahlı yolu tercih ettiğini ve ayrı bir parti kurulacağını deklare etmişti. Sonrasında Chand bu iki Maoist liderden ayrılıp kendi partisini kurdu.
Çok partili demokratik sisteme ve savaşçıların entegrasyonuna karşı olan ilk Maoist kadrolar Chand’ı desteklediler ve Chand önderliğindeki Komünist Parti, 2013’te yapılan İkinci Kurucu Meclis seçimlerini ve 2017’deki üçlü seçimleri boykot etti ve 2015 anayasasına karşı olduğunu deklare etti. Parti Prachanda’nın, Maoizmin gerekliliklerini yerine getirmediğini ve yarım kalan işi kendilerinin bitireceğini iddia ediyor.
İlk seneler, Nepal’deki politik partiler Chand’ı ve partisini, güçsüzlüğünden ve sınırlı varlığından kaynaklı ciddiye almamışlardı. Fakat geçen sene yeni hükümetin oluşmasıyla birlikte, bu hareket gücünü hissettirmeye başladı. Son aylarda hareket, Maoizmin kalesi olan ülkenin uzak batı ve orta batı bölgelerinde güçlenmeye ve varlığını hissettirmeye başlamıştı. Hareketin yarı-legal kadroları ve önderleri bugün tamamen illegal konumda.
Yerel kaynaklara göre parti önderleri askeri güçlerini oluşturduklarını fakat henüz deklare etmediklerini söylüyor. Son zamanlarda güvenlik güçleri onlarca Maoist kadroyu tutukladı ve Chand’ın mahallesini bastı ve silahlara el koydu.
Bazı Maoist kadrolar, isyan sürecinde Nepal Ordusu’ndan ele geçirdikleri silahlarla yakalandı. İsyan süreci boyunca Maoistler Nepal ordusundan silah ele geçiriyordu. Anlaşılan o ki savaşçıların entegrasyon süreci boyunca bütün silahlar devlete teslim edilmemiş.
Chand ve diğer liderler Maoist savaşçıların Nepal Ordusu’na entegrasyonu ile ilgili memnuniyetsizliklerini sık sık dile getirmişlerdi. Nepal’deki Birleşmiş Milletler’e göre 19 binin üzerindeki Maoist savaşçıdan 6 bin 500’ü orduya entegre olmuş, geri kalanlar ise emekli olmuş ya da kaybolmuştu. Silahların teslimi sırasında birçok silah eksik çıkmıştı ve bu silahların şimdi Chand önderliğindeki Maoist partide olduğu düşünülüyor.
2015 Anayasası’nı yapan ve seçimlere katılan ana akım politik partiler, hala bu örgütle ilgili nasıl bir karar almaları gerektiği konusunda hemfikir değiller. Son aylarda artan silahlı eylemlerin ardından, örgütün liderleri ve kadroları için yakalama kararı çıkartıldı fakat hükümetin örgütle ilgili kararında bir netlik yok. Bu bir politik mesele mi yoksa hukuksal bir açık mı ? İktidardaki NKP içinde ve muhalefette konuyla ilgili farklı düşünceler var. Birkaç ay önce hükümet, yönetimden memnun olmayan gruplarla görüşmeler başlatması için bir komite kurmuş, fakat bu komite Chand’ın örgütüyle diyalog kurmamıştı.
Ülkenin ilk Maoist ideologlarından olan ve şu an Shakti Nepal Partisi’ni yöneten Baburam Bhattarai, hükümeti Chand’ın örgütü ile ilgili uyardı. 5 Mart günü Bhattarai, “Endişeliyim çünkü içi enerji dolu gençler Chand’ın partisini destekliyor. Bazı gençler ciddi şekilde bu grubu destekliyor. Eğer hükümeti doğru idare edemezsek, korkarım ki bu grup daha da güçlenecek.” dedi.
Prachanda ise sonunda sessizliğini bozdu ve bu “mesele” ile ilgili çözümler geliştireceklerini söyledi.”