HABER MERKEZİ- Birçok sendika şubesinin içerisinde bulunduğu İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu bugün Şişli’de bulunan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde sendika üyelerinin, işçi temsilcilerinin, sendika yönetici ve çalışanlarının katılımıyla toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda birçok işçi temsilcisi ve sendika yöneticisi söz aldı. Konuşmacıların birçoğu asgari ücretin açlık sınırı altında olmasına, işçilerin asgari ücretle geçinemediğine, vergideki adaletsizliğe, kıdem tazminatı hakkının gasp edilmesine, örgütlenme sorununa, sendikaların mevcut durumuna, son dönemde gerçekleşen intiharlara değindi. Şubeler Platformu’nun tüm bu sorunlar karşısında ortaklaşa mücadeleyi büyütmesinin, birlik olmasının önemli ve değerli bir yerde durduğuna vurgu yapıldı. Genel-İş 1 Nolu İşyeri temsilcisi Raşit Ayboğa, Gıda-İş’ten Kıyas Taş, Sağlık-İş İstanbul Şube Başkanı Nedime Mutlu Yıldırım, LCW Waikiki Depo işçisi, Petrol-İş 2 Nolu Şube Başkanı Ender Şahiner, katılımcı metal işçisi, Liman-İş’ten Veysel İlkılıç, Belediye-İş İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Erol Özdemir, Deriteks işyeri komite temsilcisi Cahit Gündoğu, Liman-İş İstanbul Şube Sekreteri Mevlüt Karagöz, Maltepe Belediyesi temizlik işleri baş temsilcisi Ali Sönmez, Deriteks işçisi Mustafa Öztürk, tersane işçisi Mehmet Kılıç, Genel-İş 1 Nolu Şube yöneticisi Ali Ekber Eraslan, Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya, Belediye-İş işyeri temsilcisi Sercan Mersin, eski Şubeler Platformu yürütme kurulu emekçisi Levent Dokuyucu konuşmalarını gerçekleştirirken kapanış konuşmasını Sinan Ceviz gerçekleştirdi.
Belediye-İş stanbul 2 Nolu Şube Başkanı Erol Özdemir konuşmasında kıdem tazminatına, vergideki adaletsizliğe değindi. Özdemir “İşçilerin sorunları ortak, bizler de bir yerden yol yürümek istiyoruz. Müthiş bir vergide adaletsizlikle karşı karşıyayız. Sendikalar siyasi partilerin arka bahçesi altına gelmiş durumda. 12 Eylül darbesiyle tırpanlanmaya çalışılan kıdem tazminatı hakkımız şimdi daha da fazlasıyla elimizden alınmak istiyor. Cüretkâr davranmalı bedel ödemeyi göze almalıyız. Yaşasın işçilerin birliği” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Deriteks Sendikası fabrika komite temsilcisi Cahit Gündoğu “Daha önceden böylesi bir platformun olmaması bizim aleyhimize. Birleşmekten başka seçeneğimiz var mı? Yaşadığımız ülkede ve bir bütün dünyada işçilerin birleşmesinden başka seçeneği olduğunu düşünmüyorum. İşçilerin kurtuluşu da yalnızca sendikayla olmayacak burası bir araç. Ama biz bu aracı oldukça iyi kullanamıyoruz. Bunu kullanamadığımız gibi bu bize silah olarak geri dönüyor. Çok olan biziz, az olan patronlar. Çok olan biz işçilerin daha çokta söz sahibi olması gerekiyor. Bunun için önce bilinçli olmamız gerekiyor ki yarınımızı alalım” dedi.
Deriteks CPS işyeri temsilcisi ise patron sendikalarını teşhir etmenin de işçilerin görev ve sorumluluğu olduğuna vurgu yaptı. Deriteks’in örgütlü olduğu işyerinde bir gecede başka bir sendikanın girerek sözleşme yaptığını dile getiren işyeri temsilcisi “Böyle işveren sendikaları da var. Bu sendikaları teşhir etmemiz gerekiyor. Zeki olmak değil, davamızda ısrarcı olmamız gerekiyor. Sadece kendi fabrikalarımızı değil diğer fabrikaların da örgütlenmesine kafa yormamız gerekiyor. Kısacası yüzümüzü sınıfa dönmemiz lazım” dedi.
Bir tersane işçisi ise artan intiharlara değinerek bunların sebebinin yoksulluk, borçlanma, işsizlik olduğunu vurguladı. AKP döneminde 16 grevin yasaklandığına da vurgu yapan tersane işçisi, kıdem tazminatı hakkının gasp edilmesi konusunda ise kıdem tazminatına kırmızı çizgimizdir diyen sendikaların tutarlı olması gerektiğini vurguladı. Tersane işçisi son olarak “Bir tersane işçisi olarak bu platformu çok değerli buluyorum. İleri işçiler olarak bizim sendikalara müdahale etmemiz gerekir. Asgari değil insanca yaşama yetecek ücret” diyerek konuşmasını bitirdi.
Genel-İş 1 Nolu Şube yönetici Ali Ekber Eraslan “Bu ülkede iktidarlar değişiyor ama yoksul işçilerin kaderi değişmiyor” diyerek sözlerine başladı. Eraslan, “Ataşehir’de direnen arkadaşlarımızı genel merkez henüz maalesef sahiplenmemiştir” diyerek işçilerin bulundukları alanlarda mücadele biçimlerini bir adım öne taşımaları gerektiğini vurguladı.
Şubeler Platformu Sekretaryası üyesi ve Belediye-İş İstanbul 2 Nolu Şube işyeri temsilcisi Sercan Mersin “Asgari ücret tespit komisyonu bir tiyatro. Orada bulunan ‘işçi temsilcileri’ ise figüran oluyor. Asgari ücret masada değil, mücadele alanında belirlenir” dedi. Mersin, patronların gelir vergisi rekortmeni olarak reklam yaptığını ancak bunun gerçeği yansıtmadığını dile getirerek “Gelir vergisi rekortmeni patronlar değil, biz çalışanlarız” dedi. Sercan Mersin aynı zamanda kıdem tazminatına, vergilere, ekonomik krize, sendikaların mevcut durumuna değinerek sözlerini sonlandırdı.
Kapanış konuşmasını gerçekleştiren Sinan Ceviz, İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu’nun gerçekleştirdiği bu toplantıda yapılan konuşmaların çok değerli olduğuna ve bu konuşmalardan çıkan sonuçlarla platformun önündeki süreci taleplere göre şekillendireceğine dair konuşmasını gerçekleştirdi ve toplantıyı sonlandırdı.