HABER MERKEZİ- Dersim’de 1993 yılında köyleri yakılarak zorla göçertilen aileler, 26 yıl sonra topraklarına geri dönmek istiyor. Kentte 2 aydır destek alabilmek için resmi kurumlar nezdinde girişimlerde bulunan 3 aile, köylerine dönmede kararlı olduklarını söyledi.
Dersim’in Ovacık ilçesine bağlı Ağaçpınar köyü Laşık mezrası, 1993 yıllarında askerler tarafından yakılarak, zorla boşaltıldı. Mezradaki evlerinden ayrılmak zorunda bırakılan 10’u aşkın aile, Türkiye’nin batısındaki değişik kentlere göç etti. Buralarda buldukları evlere yerleşen aileler, topraklarından uzak on yıllarca geçici işlerde çalışarak yaşama tutunmaya çalıştı.
Yaşamın zorluğunun getirdiği ağırlığı taşıyarak mücadele eden Sakin ve Yağız aileleri, göç ettikleri Kocaeli’nden; Koçer ailesi ise Bursa’dan, 26 yıl sonra zorla çıkarıldıkları mezralarına yerleşmek için Dersim’e geldi. Aileler, kente geldikleri gibi mezralarında evlerin yapılması, su, elektrik ve yol sorunlarının çözümü için harekete geçti. Kalacak yerleri olmadığı için 2 aydır Ovacık ilçesine bağlı Dumantepe köyünde misafir edilen üç ailenin, valilik, kaymakamlık, köy hizmetleri yetkilileriyle bir dizi görüşmelerde bulundu. Ev, su, yol ve elektrik sorunlarının çözümü konusunda destek talep eden aileler, görüşmelerden şimdiye kadar herhangi bir sonuç alamadı. Köy Hizmetleri yetkilileri, ailelerin önce ikametgahlarını köye alması, daha sonra ev yapımı için proje izni alarak elektrik, su, yol gibi taleplerde bulunması gerektiğini kaydetti.
Bazı resmi kurumlarla yaptıkları görüşmelerin sonuçlarını bekleyen aileler, yetkililerin görevlerini yerine getirmesini istiyor. Aileler, resmi kurumlardan olumsuz yanıtlar aldıkları takdirde misafir edildikleri köyden geldikleri Kocaeli ve Bursa’ya gideceklerini, ancak köylerine yerleşmek için mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
ELEKTİRK SU VE YOL BEKLİYORLAR
Kocaeli’nden gelen Hasan Sakin (63), köy yollarının açılması, elektrik ve suyun gelmesi için yetkililer ile yaptıkları görüşmelerden hiçbir sonuç alamadıklarını ve hala kendilerinden haber beklediklerini belirterek, devletin bu anlamda kendilerine destek olması gerektiğini söyledi. 1993’te köylerinin yakılarak boşaltıldığını ifade eden Sakin, engelli bir kızının olduğunu, şehir merkezlerinde yıllarca mahkum hayatı yaşadığını, artık dışarda temiz hava alması için köye yerleşmek istediğini kaydetti.
‘KENDİ MEMLEKETİMİZDE MÜLTECİYİZ’
Yıllarca köylerine hasret kaldıklarını yineleyen Sakin, “Annem Fatma memleket hasretinden kanser olup yaşamını yitirdi. Cenazesini bile hasret kaldığı köyüne getiremedik. Köyün yasaklı olmasından kaynaklı cenazesini de Kocaeli’nde defnettik. Tek istediği köyüne geri gelmesiydi. Bir aydır başkasının evinde kalıyoruz. Kendi memleketimizde mülteci durumundayız. Artık bunun son bulmasını istiyorum” dedi.
‘ZORLUKLAR YAŞADIK’
Göç esnasında birçok işte çalıştığını, şehir hayatının kendilerini çok zorladığını dile getiren Sakin, bazen iş bulamadıklarını sürekli parasız kalıp evine ekmek dahi götüremediklerini söyledi. Göç esnasında birçok zorluklar yaşadıklarını söyleyen Sakin, maddi durumlarının olmamasından kaynaklı 10-15 kişinin aynı evde kalmak zorunda kaldığını dile getirdi.
‘ŞEHİRLERDE YAŞAMAK İSTEMİYORUM’
Zorla göçten sonra yerleştiği Kocaeli’nden gelen Sabriye Yağmaz (55) da artık köyüne yerleşmek istiyor. Yağmaz, “Köyüme çok özlem duyuyorum. Geldim ama köyüme gidemiyorum. Artık şehirlerde yaşamak istemiyorum. Şehir bizi bıktırdı. Hep hastalık çıktı bende. Bu nedenle kalmak istemiyorum şehirde. Hayatımız hep göç ile geçti. Bundan sonra öyle olmasını istemiyorum” diye belirtti.
‘ÖZLEM VE HASRET SON BULSUN’
Bursa’dan gelen Şükrü Koçer (55) ise, vali ve kaymakam ile yaptıkları görüşmelerde, kendilerine 2014-2015 yıllarında köylere geri dönüş desteklerinin kesildiğini ve hiçbir destek sunmayacaklarını kaydettiklerini belirtti. Köye yerleşmek için girişimlerinin sürdüğünü belirten Koçer, “1993’de köylerimiz evlerimiz yakılarak zorla göçertildik. Yaşlılarımız memleket hasretinde öldü, kimisi ise hastalandı. Göçertildiğimiz yerlerde maddi manevi çok büyük zorluklar yaşadık. Aç susuz kaldık. Fabrikalarda çalışarak yaşama tutunduk. Ancak hiçbir şey memleket hasretinden daha zor değildi. Yıllardır memleketimize duyduğumuz özlem ve hasretin son bulması için geri döndük. Köylerimizde arazilerimizi ekip biçerek hayvancılık yapmak istiyoruz” diye konuştu.