HABER MERKEZİ- ANF’de yer alan habere göre, PKK-PAJK Zindan Komitesi, ölüm oruçları ve açlık grevlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Zindan Komitesi, “DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven, 6 Kasım 2018 tarihinde katıldığı mahkemede Önder Apo üzerinde derinleştirilen ağır tecridin son bulması için süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine girdiğini açıkladı. İnsanlık değerlerinin yerle bir edildiği, faşizm koşullarının dayatıldığı Amed zindanında yeni ve görkemli bir direnişin fitilini ateşledi. Bu çıkışıyla Leyla Güven direnişin öncüsü oldu. Leyla Güven’in talepleri kendi bireysel, yaşamsal talepleri değildir. Ne yaşadıkları işkence ve baskılar ne de kısıtlanan ya da yasaklanan maddi ihtiyaçlardır. Tek talebi Önderliğimiz şahsında Kürt halkına derinleştirilerek dayatılan tecridin kırılması, faşizmin yıkılmasıdır. Leyla Güven, ‘Önderlik üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit koşularını hiçbir zaman beynime ve yüreğime yediremedim’ diyerek isyan etmiştir. Bu direniş gruplar biçiminde, Kürdistan ve Türkiye’deki tüm cezaevlerine yayılarak büyüdü. Bu isyan zindan duvarlarını aşıp, belli oranda topluma mal oldu, dalga, dalga büyüyerek tüm dünya ya yayıldı” dedi.
DİRENİŞÇİLER TÜM OYUNLARI BOŞA ÇIKARDI
“Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde binlerce PKK-PAJK’lı tutsak altı aydır Önderliğimiz üzerindeki tecridin kırılması için süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemlerini sürdürmektedirler” denilen açıklamada, “Devlet, bu büyük direnişi her türlü baskı, hile ve oyunla kırmaya çalışmışsa da direnişçilerin kararlılığıyla boşa çıkarılmıştır. En son iki avukatı İmralı’ya götürmesi, faşist AKP-MHP iktidarının yaşadığı çaresizliğin sonucuyla birlikte eylemi kırmaya yönelik olduğu başta direnişçiler olmak üzere her kesim tarafından görülmüştür. Zindanda direnen yoldaşlardan 30 arkadaş, devletin bu baskı ve eylemlerini kırmaya yönelik oyunlarına karşılık 30 Nisan ve 10 Mayıs tarihinden itibaren eylemlerini tarihin en zorlu eylem biçimlerinden biri olan ölüm orucuna dönüştürerek sonuç alma konusunda büyük kararlılıklarını bir kez daha tüm kesimlere çarpıcı olarak göstermişlerdir” ifadelerine yer verildi.
PKK-PAJK Zindan Komitesi, açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:
TARİHİ ÖLÜM ORUCU KARARI MUTLAKA AMACINA ULAŞACAKTIR
“Ölüm Orucu eylemi, onurlu ve özgür yaşam arayışında olan insanlığın en zorlu ve aynı zamanda anlamın, iradenin, cesaretin, fedakarlığın en yoğunlaşmış biçimi olarak halkımız açısından olduğu kadar tüm ezilen halkların ve insanlığın özgürlük yürüyüşünde tarihi bir karar ve aşamayı ifade etmektedir. Mazlumların, Hayrilerin, Kemallerin, Saraların, Dörtlerin tarihi Amed Zindan Direnişçiliği 12 Eylül faşizmine karşı nasıl ki büyük bir ideolojik zafer kazanarak halk olarak bu günlere gelmemize öncülük etmişse, 14 Temmuz Çizgisi ve ruhuyla direnen zindandaki tutsak yoldaşların bu irade, cesaret ve kararlılığı da AKP-MHP faşizmini tarihi yenilgiye uğratacak, Tecridi kıracak, faşizmi yıkacak ve Kürdistan’ın özgürleşmesinde tarihsel rolünü oynayacaktır. Bu nedenle tarihi ölüm orucu kararı, PKK fedai militanlığının zafer çizgisindeki tarihsel yürüyüşü olarak mutlaka amacına ulaşacaktır. Bu amaca kilitlenmemek, bundan kuşku duymak, bu tarihi kararı anlamamak, gereklerine göre yaklaşmamak özgür ve onurlu yaşamdan kuşku duymaktır, bunun anlamından ve mücadelesinden kaçmaktır.
BU DİRENİŞİ EN İYİ ANLAYAN KÜRT ANALARIDIR
Bu tarihsel kararı ve direnişi en iyi anlayan Kürt analarıdır. Anaların Büyük Zindan Direnişini sahiplenmek, faşizme karşı Kürdistan’da ve Türkiye’de mücadele etmenin temel esasıdır, ölçüsüdür, tarzıdır. Bu mücadeleye katılmak yurtsever olmanın, demokrat olmanın, devrimci olmanın ve insan olmanın temel ölçütüdür.
“Tecridi Kıralım, Faşizmi Yıkalım, Kürdistan’ı Özgürleştirelim” direniş hamlesi, zindanda büyük Açlık Grevi ve Ölüm Oruçları öncülüğünde Faşist AKP-MHP iktidarını büyük bir yenilgiye ve çözülmeye uğratmıştır. Erdoğan-Bahçeli çeteciliği tarihlerinin en büyük yenilgisiyle karşı karşıya kaldıklarını çok iyi gördüklerinden her türlü faşist saldırı ve oyunla ömürlerini uzatmanın telaşı ve korkusuna kapılmışlardır. Kürt analarının zindan direnişine katılımları, Kürt kadının tarihten gelme tüm anlam, irade ve cesaretin güncel ifadesi olarak kahramancadır, kutsalcadır. Faşist çetelerin Kürt analarına yönelik saldırıları da aynı derecede tarihteki rollerine denk olarak düşkünce ve alçakça olup yaşadıkları bu büyük yenilginin ve korkularının sonucudur.
Büyük Zindan Direnişinin tarihi ölüm orucu kararıyla zafer çizgisinde yürütülmesiyle Kürt analarının kahramanca direnişini herkesin doğru anlayarak doğru sahiplenmesi ve bu büyük mücadeleye katılmaları tecridi kıracak ve faşizme son darbeyi de vurarak yıkacaktır. Bu inanç ve kararlılıkla zindandaki yoldaşların fedai çizgisinde kahramanca direnişleriyle Kürt analarının yiğit mücadele ve direnişlerini saygıyla selamlıyor, herkesi görev ve sorumluluklarını doğru sahiplenmeye çağırıyoruz.”