DERSİM- Dersim yerel seçimleriyle ilgili kimi tartışmalara dair Dersim Partizan tarafından yapılan açıklamayı olduğu gibi paylaşıyoruz:
“Dersim Halkına…
Egemenlerin ekonomik, politik krizleri derinleşerek sürmektedir. Önümüzdeki yerel seçimler faşizmin başta devrimci-demokratik güçler olmak üzere tüm halk güçlerine saldırılarının yoğunlaştığı, bu güçlerin her alanda tasfiye edilmeye ve sistem içine çekilmeye çalışıldığı bir dönemde gerçekleşmektedir. Bu yerel seçimleri kendi krizlerini atlatabilmenin bir aracı olarak da değerlendirmek isteyen sistemin, seçimlere yüklediği misyon yerel seçimleri genel seçim havasına sokmaktadır. Seçimleri “beka sorunu” olarak gören ve aynı zamanda başkanlık sistemini de pekiştirmek isteyen hakim sınıf klikleri halka azgınca saldırmaktadır. Dersim’de de bu saldırılar Dersim halkının politik kimliğinden kaynaklı artarak sürmektedir. Dersim halkını işsizliğe mahkum eden, doğasını HES’lerle, barajlarla, yangınlarla katleden egemenler; baskı, sindirme, asimilasyon politikalarıyla Dersim halkına diz çöktürmek istemektedir. Geliştirilen kayyım saldırısı da bundan bağımsız değildir..
Her bir devrimci-demokrat yapı bu seçimler özgülünde politikalar geliştirmektedir. Bilindiği gibi Dersim’de de yerel seçimlere yönelik çeşitli ittifaklar oluşturulmuştur. Partizan olarak bizim Dersim’de devrimci-demokratik kurumların ortak hareket etmesine yönelik görüşmelerimiz olmuştur. Israrlı çabalarımıza rağmen dar grup çıkarları ön plana çıkarılmış, ilkesel düzeyde bir ittifak oluşturulmak ve devrimci değerler esas alınmak yerine adaylık tartışmaları esas hale getirilmiştir. Bizim açımızdan ittifaklar, temel ilkelerden taviz vermeden belli noktalarda esneyebilmeyi içerir ve ajitasyon-propaganda da serbestliği esas alır. Bu esaslar göz önünde tutularak bizim de içerisinde yer aldığımız bir ittifak oluşturulmuştur.
Partizan olarak HDP, DBP, EMEP ve ESP ile birlikte oluşturulan Dersim Devrimci Güç Birliği ittifakının içerisinde yer aldık. Dersim yerel seçimlerine yönelik güç birliğinin oluşmasının ardından Dersim’de yerel seçim çalışmalarımıza başladık. Bu çalışmalar içerisinde Dersim halkının belli sorularıyla karşılaştık ve kimi kurumların manipülasyonlarını ve yanlış pratiklerini gözlemledik. Bu konulara açıklık getirmeyi devrimci sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz.
Seçim çalışmaları yürütürken halkımız genel olarak “neden birlik olmadınız?” sorusunu yöneltmektedir. Dersim halkının sorusu faşist düzen partilerinin bu parçalı yapıdan faydalanacağı kaygısından kaynaklanmaktadır.
Bilindiği gibi Dersim’de Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), TKP ile oluşturduğu ittifak doğrultusunda seçimlere girmektedir. İbrahim Kaypakkaya’nın o günün TKP’sine dair görüşleri bizler açısından bugün de referanstır. Kaypakkaya yoldaş Mustafa Suphilerden sonra TKP’nin Kemalist, sosyal şoven ve revizyonist niteliğini hiçbir tartışmaya yer vermeyecek kadar net ortaya koymuştur. Bugün seçimlere giren TKP de bu niteliklerden azade değildir. TKP’nin temel politik çizgisi “Cumhuriyetin ve Cumhuriyet değerlerinin” korunması üzerine kuruludur. O “Cumhuriyet” ki Dersim Katliamı dahil Kürt ulusuna, azınlık milliyetlere, Müslüman olmayanlara ve Alevilere yönelik her türlü katliam ve asimilasyondan sorumludur. Söz konusu “Cumhuriyet” işçi sınıfına, köylülere, kadınlara, gençliğe ve halkın tüm kesimlerine uygulanan azgın sömürü ve baskı politikalarının da sorumlusudur.
Bu nedenler Kaypakkaya çizgisinin ve onun temsilcisi Partizan’ın TKP ile bir seçim ittifakını neden gündemlerine almadıklarının da izahı niteliğindedir. Kürt Ulusal Hareketi’ne ve Kürt halkına kayyım politikasıyla da paralel “diz çöktürme” saldırılarının yoğunlaştığı bir dönemde ittifak tutumunu bu durumu gözeterek belirlemek ve Dersim yerel seçimlerine HDP’yle girmek doğru tutumdur ve devrimci bir bakış açısından beslenmektedir.
“Kaypakkaya geleneği”nden olduğunu ileri süren ve bunu çalışmalarında da dile getiren SMF’li dostlarımızın, uzun bir süredir yaptığı tahlil ve değerlendirmelerin, belirlediği politikaların ve bugün hayata geçirdiği TKP’yle ittifak politikasının, Kaypakkaya’nın komünist çizgisiyle hiçbir alakası yoktur. SMF, Kaypakkaya kasketi altına gizlenerek Kaypakkaya’nın komünist çizgisinin içini boşaltma ve onun fikirlerinden hızla uzaklaşma pratiği içerisindedir. Çalışmalarımız esnasında, SMF’li dostlarımızın halka, kendilerinin “Kaypakkaya geleneğinden” ya da “Partizan geleneğinden” olduklarını söylediklerini duyuyoruz. Bu da halk arasında Partizan’ın TKP ile ittifak kurduğu gibi hatalı bir sonuca yol açıyor.
Bizler TKP’yi mahkum edilmesi gereken bir anlayış olarak görüyoruz. SMF’nin kurduğu ittifak sonucu Dersim’de böylesi sosyal-şoven ve Kemalist bir yapıya alan açılması kabul edilebilir bir durum değildir. TKP’nin “komünist belediyecilik” üzerinden yarattığı algı komünizmin içini boşaltmaktadır. TKP bu propagandayla komünizmin sistem sınırları içerisinde seçimler ve belediyecilik ile mümkün olabileceği algısını yaratmaya çalışmaktadır. SMF seçim ve ittifak politikasıyla bu propagandaya zemin sunmakta, sosyal-şoven bir partiyi Dersim’de meşrulaştırarak halkı kutuplaştırmaktadır.
Kürt ulusuna yönelik imha, inkar ve asimilasyon politikalarının boyutlandığı, kayyım saldırılarının yaşandığı, siyasi temsilcilerin tutuklama, gözaltı ve operasyon terörüne maruz kaldığı böylesi bir süreçte başta HDP olmak üzere diğer dost kurumlarla hareket etmeyi değerli buluyoruz. Bu süreçte birlikte hareket etmeyi, Dersim halkının kutuplaştırılmaması ve düzen partilerine fırsat sunulmaması açısından önemsiyoruz. Partizan üzerinden yaratılan manipülasyonlara karşı böylesi bir açıklama yapmayı devrimci bir sorumluluk olarak görüyoruz. Şunu bir kez daha belirtiyoruz ki Dersim’de Kemalist, sosyal-şoven partilere geçit vermeyeceğiz. Buna alan açan politika ve tutumları bulunduğumuz her alanda mahkum edeceğiz.
Devrimci Güç Birliği Adaylarını Destekle!
HDP’ye Oy Ver!
Dersim Partizan“