HABER MERKEZİ- Ordu Devlet Hastanesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde doktorlara acil durumlar dışında ameliyat yapılmaması talimatı verildi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de ‘hayati’ olanlar dışındaki ameliyatlar malzemesizlik nedeniyle durduruldu.
Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Demircan imzalı 5 Ekim tarihli yazıda, tedarikçi firmaların döviz kurlarındaki artış nedeniyle SUT’un (Sağlık Uygulama Tebliği) üzerinde fiyat verdiği belirtilerek, “Hayati öneme haiz malzemeler alınacak olup, diğer elektif ameliyat, işlem vb. için kullanılacak olan malzemelerin alımı bir süreliğine ertelenecektir” deniliyor.
BELGE DÜZENLENMESİ İSTENİYOR
Yazıda yapılacak ameliyat ve girişimlerde, gerektiğinde Sayıştay ve Maliye Bakanlığı’na hesap verebilmek için ‘Hayati Öneme Haiz’ belgesi düzenlenmesi de isteniyor. Prof. Dr. Demircan yazısında “Bunun yanı sıra ‘devleti zarara uğratmak’ ve ‘kamu zararına sebebiyet vermek’ tarzı suçlamalar karşısında belgenin kanıt olarak sunulabileceğini hatırlatıyor.
“TEYZEMİ AMELİYAT ETTİREMEDİM”
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden adını vermek istemeyen bir öğretim üyesi yaşadıklarını, “Her bölümde, had safhada malzeme ve ilaç sıkıntısı var. Olanı da kullanmaya çekiniyoruz. Kimse iş yapamıyor. Malzeme için ihale açılsa bile firmalar, paralarını hastaneden alamadığı için girmiyorlar. Çünkü paralarını alamadığı için iflas eden tedarikçi firmalar var. Kendi teyzeme bile burada protez ameliyatı yaptıramadım” diye anlattı.
“EKONOMİK KRİZ ÖNCE SAĞLIĞI VURDU”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi El Cerrahisi Bilim Dalı öğretim üyesi de olan TTB (Türk Tabipleri Birliği) Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “Çok köklü bir üniversite hastanemizin başhekiminin böyle bir şey yazmak zorunda kalması utanç verici. Ama başhekimliğin bir suçu yok. Türkiye’nin hemen tüm hastanelerinde bu sorun aslında var. SUT yenilenmeyince, firmalar özellikle cerrahi malzemeleri vermemeye başladı. Getirdikleri veya ürettikleri fiyatın altında kalınca ve zarar edince malzeme vermeyi bıraktılar” dedi.
Sorunun ameliyatların ertelenmesinden ibaret olmadığını belirten Prof. Dr. Adıyaman, “Yapılan tasarruflar başka hizmet alanlarını da etkileyecektir. Hastane temizliği, hijyen, enfeksiyon riski dahil her şey kötüye gidecek. Hastanelerin ödeme yapma gücü kalmadı. Ankara’da bir hastane döner sermayesinden asistanlara sadece 27 lira verebildi. Başka bir hastane hiç veremedi. Ekonomik kriz önce sağlığı vurdu” diye konuştu.
“VATAN HAİNLİĞİ İFADELERİYLE SUÇLANIYORLAR”
Firmaların tüm gayretlerine rağmen satılan ürünü yerine koyamadıklarını ya da üretemediklerini anlatan ORDER (Ortopedi ve Omurga Cerrahisi Tıbbi Malzeme İmalatçıları, İthalatçıları ve İhracatçıları Cerrahisi Derneği Başkanı) Erkin Delikanlı da şunları söyledi: “İşin kötüsü kendini bilmez bazı idareciler, firmaları malzeme temin edemedikleri için vatan hainliği gibi çok ağır ifadelerle suçluyor. SGK 45 günde, ilgili malzeme faturasını taraflarına ödemesine rağmen aylarca kullanıp ödemeyen ve firmadan indirim alıp yine kamuya daha fazla paradan fatura eden ve kamunun başka organını kandıran bir zihniyet var. Hiçbir zaman böylesi bir suçlamayla karşı karşıya kalmamıştık.”
“12 YILDIR HERKESİN BİLDİĞİ BİR DURUM”
Malzeme alamayan bazı büyük özel hastaneler de ameliyatları erteliyor. OHSAD (Özel Hastaneler Ve Sağlık Kuruluşları Derneği) Başkanı Reşat Bahat, “Fiyat tutturmada da malzeme bulmada da zorlanıyoruz” dedi. Bu fiyatlarla hizmet vermelerinin olanaksız hale geldiğini söyleyen Bahat, şöyle devam etti:
“12 yıldır herkesin bildiği, kimsenin düzeltmediği bir durumla karşı karşıyayız. Ayrıca diyaliz, yoğun bakım, aciller gibi alanlarda da ‘felaket’ haldeyiz. Çözüm yolu, verilen fiyatların güncellenmesi ve her yıl enflasyon oranında arttırılması. Zincir hastanelerimiz var. Yurtdışındaki tüm hastanelerinde kâr ederken Türkiye’dekiler zararda. Sistemde yapısal bir sorun var.”