HABER MERKEZİ- Urfa T 2 Nolu Hapishanesi’nde annesi Esma Yılmaz ile birlikte kalan 14 aylık astım hastası Arin bebeğin kilo kaybının artarak devam ettiği ve astım krizleri sırasında gözlerinde kayma, göz altlarında morarma belirtileri başladı. Hapishanedeki eşi ve kızını 20 Eylül tarihinde ziyaret eden Mihdi Yılmaz, “Arin durumunda farklı bir şey yok. Hastalığı her geçen gün ilerliyor. Eşime doktorlar ilaçların kemik erimesine neden olduğunu söylemesi ardından Arin’e ilaçlarını annesi vermiyor. Arin’i dün gördüğümde hasta olduğu belliydi hiç normal bir çocuk gibi görünmüyordu” dedi.
‘İKİ HAFTA DA BİR BUÇUK KİLO VERMİŞ’
Eşinin Arin’e astım krizi geldiğinde burnunun kızardığını, gözlerinin altı morardığını ve gözlerinde kayma başladığını söylediğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “Yürümeye başladığı için artık krizler artmış. Zorlandığı için saçlarını çekmeye başlamış. Kilo kaybı çok fazla, iki hafta da bir buçuk kilo vermiş. Zaten Arin o kadar zayıflamış ki tanınmayacak durumda. Çocuğa daha önce bir yaşındayken, bir buçuk yaşındaki bebek elbiseleri gönderiyordum; şimdi ise 6 aylık bebek elbiseleri gönderiyorum.”
SU SORUNU SÜRÜYOR
Yılmaz, eşinin Arin’in durumuyla ilgili “Arin’e anne sütü dışında cici bebe ve mama vermeye çalışıyoruz ama midesindeki reflüden kaynaklı emdiği sütü de bozulan süt şeklinde kusuyor” dedi. Arin bebeğin kilo kaybının artmasından kaynaklı her gün kilosunun ölçülmeye başlandığını kaydeden baba Yılmaz, “Raporla ilgili herkes topu birbirine atıyor. Cezaevinde kısmi iyileşmeler olmuş. Arin ve annesi 14 kişilik bir koğuşa alınmış. Su sıkıntıları hala devam ediyor” dedi. Su sıkıntısıyla ilgili yetkililerle görüştüğünü belirten Yılmaz, yetkililerin “kuyu açtıklarını, çalışmalarının devam ettiğini ama şimdilik başka yapacakları bir şey olmadığını” söylediğini aktardı.
TEK BAŞINA KREŞE GÖTÜRÜLMEK İSTENDİ
Hapishanede yeni kreş açıldığını dile getiren Yılmaz, “Eşimin günde bir saat Arin’i tek başına kreşe göndermesini istemişler. Eşim de Arin’in kendisinden ayrılmadığını, tek başına gönderemeyeceğini, ancak kendisinin de onunla giderse gönderebileceğini söylemiş ve izin vermemiş” dedi.
‘GÖZLERİMİN ÖNÜNDE ERİYOR’
“Bir çocuğa sahip çıkacak insanlık kalmadıysa diyecek bir şeyim yok artık” diyen baba Yılmaz, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Sadece Arin için değil Arin gibi onlarca çocuk aynı durumda. Artık çalacak kapımız kalmadı, kimse sesimizi duymuyor. Arin deyince artık konuşamıyorum. Bir baba olarak çocuğum gözlerimin önünde eriyor, ne elim yetişiyor ne yapabileceğim bir şey var. Babası olarak elim kolum bağlı, görüyorum, duyuyorum ama bir şeyler yapamıyorum ne kadar zor, artık söz kalmadı.”
‘VERİN BİZ BAKALIM’
Sosyolog dışında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan yetkililerin geldiğini ve eşiyle Arin hakkında görüşüldüğünü anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: “Yetkililer, eşime ‘Madem bu kadar çocuğunuz hasta çocuğu neden ailenize vermiyorsunuz’ demiş. Eşim de sinirlenerek, ‘Ben çocuğumla ilgili sizden akıl alacak halim yok’ şeklinde cevap vermiş. ‘Benim 3 çocuğum evde ve onlara eşim bakıyor. Bu hasta kızımı da göndersem eşim tek başına nasıl bakacak? Arin birde süt emiyor ben nasıl göndereyim?’ demesi üzerine yetkililer ‘Mama verin’ demiş. Eşim duruma tepki göstererek, ‘Madem insani, vicdani olarak gelmişsiniz, elinizi vicdanınıza koyarak, bir çözüm bulun’ diye cevaplamış. Bunun dışında daha önce birkaç kez daha eşime Arin’i çocuk yetiştirme yurduna vermesini istemelerini yeniden tekrarlamışlar.”