HABER MERKEZİ- Hapishanelerdeki baskı ve hak ihlalleri artarak devam ediyor. Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu’nun yaptığı açıklamaya göre Osmaniye Hapishanesi’nde tutuklular “işkence yapıldığı, hastane haklarının engellendiği, ayakta sayım dayatıldığı, mektuplara el koyulduğu ve keyfi disiplin cezaları uygulandığı” yönünde beyanlarda bulundular.
Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, Osmaniye Hapishanesi’nde tutuklularla yapılan görüşmelere ilişkin Adli Yardım binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Avukat Yusuf Çakaş, tutuklu ailelerinin yaptığı başvuru üzerine, Osmaniye Hapishanesi’ne giderek tutuklu ve hükümlülerle bir dizi görüşme yaptıklarını aktardı. Çakaş, yaptıkları görüşmelerde tutukluların beyanlarını ve gözlemlerini anlatarak, bir dizi taleplerde bulundu.
Tutuklularla yaptıkları görüşmelerin tutanaklarına el konulmak istendiğini kaydeden Çakaş, şunları söyledi: “Sekiz mahpus ile yaptığımız görüşmelerde, görüşme ortamı kamera ile izlenmiş, iki infaz koruma memuru görüşme kabininde bulunmak suretiyle görüşmeleri dinlemiştir. Görüşmelerde kullanmak üzere getirdiğimiz diyagram ve görüşme sırasında düzenlediğimiz tutanak infaz koruma memurlarınca incelenmiş ve tutanağa el konulmaya çalışılmıştır. Mahpuslardan biri ile yapılan görüşme neticesinde düzenlenen tutanak tarafımızca mahpusa imzalatılmak istenmiş ancak OHAL ve KHK’ler gerekçe gösterilerek infaz koruma memurlarınca buna izin verilmemiştir.”
‘İŞKENCENİN SESİ DİĞER KOĞUŞLARDA DUYULDU’
Hapishanede tutuklu bulunan Abdulkadir Barbars’ın vücudunda şişlik ve morlukların olduğunu dile getiren Çakaş, “Osmaniye 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde kalmakta olan tutuklu Abdulkadir Baybars, üç aydan fazla bir süredir hiçbir gerekçe gösterilmeden tek kişilik hücrede tutulduğunu ifade etmiştir. Görüşmenin devamında, hücresinin yanında bulunan adli mahpusların tehditlerine maruz kaldığını, cezaevi idaresine, bu konuda sürekli başvuru yaptığını, son olarak 19 Temmuz tarihinde Cezaevi Müdürlüğüne durumu aktardığını ve akabinde 15-20 kişilik infaz koruma memuru tarafından saldırıya uğradığını, elleri ve ayakları kelepçelenerek darp edildiğini, kalbinden rahatsız olduğu bilinmesine rağmen kalbine baskı yapıldığını, boğazı sıkılarak ve kafası yastığa bastırılarak nefes almasının engellendiğini beyan etmiştir. Tarafımızca yapılan gözlemde ellerinde ve ayaklarında kelepçe sebebiyle ekimozlar oluştuğu, boğazında kızarıklıklar olduğu ve vücudunun bazı bölgelerinde de şişlik, morartı ve darp izleri olduğu tespit edilmiştir. Osmaniye 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde kalan diğer mahpuslarla yapılan görüşmelerde ise Abdulkadir Baybars’a yapılan işkence seslerinin koğuşlarından duyulduğunu beyan etmişlerdir” dedi.
DOKTORDAN TUTUKLUYA: SİZ SUÇLUSUNUZ
Cezaevi doktorunun tutuklulara yönelik tavrını da anlatan Çakaş, “Tutuklu bulunan Mehmet Faruk Engin, kendisiyle yapılan görüşmede, -kendisi de dâhil olmak üzere- hastaların hastaneye sevkinin yapılmadığını, revir doktoru tarafından ‘siz suçlusunuz, hak ediyorsunuz…’ şeklinde hakaretlere maruz kalarak muayenelerinin yapılmadığını ve her seferinde kendisine ağrı kesici, kas gevşetici ve benzeri ilaçlar verilerek geri gönderildiğini belirtmiştir. Ayağında rahatsızlık olduğu ve tedavi edilmesi gerektiği halde Mayıs 2017’den beri hastaneye götürülmediğini ve en son götürüldüğünde ise doktorun kelepçe ile muayene etmek istemesi sebebiyle muayeneyi kabul etmediğini belirtmiştir. Ayrıca Akar İkbal adlı tutuklunun da kolundan rahatsız olduğunu, elini oynatamadığını, kolunun felç olma noktasına geldiğini, yaklaşık iki yıldır tedavi edilmediğini beyan etmiştir” diye konuştu.
‘MEKTUPLARA EL KONULUYOR’
Ayakta sayım dayatılmasına karşın keyfi disiplin cezalarına başvurulduğunu ifade eden Çakaş, yapılan görüşmelere ilişkin şu bilgileri verdi: “Görüştüğümüz tüm mahpuslar, ayakta sayım dayatmasına maruz kaldıklarını, 9-11 Şubat tarihleri arasında, cezaevi müdürü gözetiminde, infaz koruma memurları tarafından darp edildiklerini, buna ilişkin yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını ve ayakta sayım adı altında kötü muamele ve hakaretlerin düzenli olarak devam ettiğini ifade etmiştir. Uzun bir süreden bu yana sosyal aktivitelerin yapılmadığını, istedikleri gazete ve dergilerin verilmediğini, hiçbir kitabın verilmediğini, başta kurumlara yazdıkları mektuplar olmak üzere göndermek istedikleri mektuplara keyfi gerekçelerle el konulduğunu, sürekli keyfi bir şekilde disiplin cezalarına maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir.”
‘İDARİ VE ADLİ SORUŞTURMA BAŞLATILMALI’
Çakaş, Adalet Bakanlığı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nu göreve davet ederek, “Mahpusların başta kötü muamele ve işkence iddiaları olmak üzere diğer bütün iddia ve şikayetlerinin etkin bir idari ve adli soruşturmaya tabi tutulmasını ve sorumlular hakkında adli ve idari işlemlerin ivedilikle başlatılmasını ve mahpusların sağlığa erişim haklarının sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmesi, hastalığı olanların tedavi olanaklarından yararlanmaları için gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını talep ediyoruz. Ayrıca, Osmaniye 1 ve 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde bulunan mahpusların maddi ve manevi varlığına yönelik hukuka aykırı uygulamalar hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması için Adalet Bakanlığı’nı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu gerekli yasal süreci ve çalışmayı başlatmak üzere göreve davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı