Hapishane idaresi şalvara ve yeleğe el koydu, AYM başvuruyu reddetti

HABER MERKEZİ- Bolu F Tipi Hapishanesi’nden İzmir F Tipi Cezaevine nakledildiği sırada şalvarına ve yeleğine el konulduğu için AYM’ye başvuran Murat Türk’ün başvurusu reddedildi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), şalvarına ve diğer kişisel eşyalarına el konulduğu için “manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğini” savunan Murat Türk isimli yurttaşın başvurusunu karara bağladı.

BirGün’de yer alan habere göre, 2015 yılında, hükümlü olarak tutulduğu Bolu F Tipi Hapishanesi’nden İzmir 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’ne nakledildiği sırada şalvarı, radyosu, şalı, küçük makası, para bandı, kalemliği, keçeli kalemi, tırnak makası ve yeleğine el konulan Murat Türk, hapishane yönetimine başvurarak eşyalarının kendisine geri verilmesini istedi.

‘Sakıncalı frekans’

Radyonun “sakıncalı frekansların yayınlarını” Türk’e ulaştıracağını gerekçe gösteren hapishane yönetimi, eşyayı bu nedenle Türk’e vermedi. Şalvar, yelek ve şal için ise 2015 yılında yayımlanan “Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmeliği”ni gerekçe gösteren hapishane yönetimi, bu eşyaların yönetmelikle tanımlanmış eşyalar arasında bulunmadığını iddia etti ve talebi reddetti. Bu karara itiraz eden Türk’ün başvurusunu görüşen İzmir İnfaz Hâkimliği, radyo, küçük makas, para bandı, keçeli kalem ve küçük boy tırnak makasının başvurucuya iade edilmesine karar verdi.

Diğer hapishanelerde serbest

Türk, bu karar üzerine diğer eşyalarını da almak için AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Hastalığı sebebiyle pantolon yerine giydiği, aynı zamanda kültürel yaşamını da sembolize ettiği şalvarını ve yeleğini başka cezaevlerinde kullanabildiğini fakat İzmir’de el konulduğunu hatırlatan Türk, “manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğini” iddia etti.

Oy birliği ile ret

Türk’ün başvurusunu görüşen AYM heyeti, İzmir’deki uygulamanın “açık bir içtihadının bulunduğuna” ve Türk’ün “önemli bir zarara uğramadığına” karar verdi. AYM raportörünün de aynı yönde bir rapor hazırladığını hatırlatan Yüksek Mahkeme üyeleri, oy birliği ile aldığı kararda başvuruyu “kabul edilemez” buldu. Karar, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.