HABER MERKEZİ- Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), daha önce Başbakanlık’a bağlı olan ve gazetecilerin sarı basın kartı aldığı Basın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün kapatılarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Bakanlığı’na devredilmesi üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Günümüz Türkiye’sinde ifade özgürlüğü susma özgürlüğüne ve hatta iktidar yanlısı konuşma mecburiyetine dönüştürülmüştür” ifadeleri kullanıldı. “ÇGD olarak, gazetecilere verilecek kartların anti-demokratik yasal düzenlemeler ve oldu bittilerle oluşturulmuş kurullarca değil, basın çalışanlarınca oluşturulmuş kurumlarca belirlenmesi, sansür anlamına gelecek her türlü düzenlemenin iptal edilmesi konusunda uyarıyor, tüm gazetecilik örgütlerini ve meslektaşlarımızı ortak mücadele çatısı altına çağırıyoruz” denildi.
“GÖKTEPE’Yİ GAZETECİ YAPAN BASIN KARTI DEĞİL”
Çağdaş Gazeteciler Derneği’nden yapılan açıklamada, “Hatırlanmalıdır ki Metin Göktepe basın kartı olmadığı için gazeteci sayılmamış, izlemek istediği habere giderken abluka altındaki ilçeye basın kartı olmadığı için sokulmamış, ardından gözaltına alınmış ve polis tarafından öldürülmüştür. Göktepe’nin gazeteci olmasını ‘engelleyen’ basın kartı uygulaması basına yönelik saldırıların da meşruiyet zemini haline getirilmiştir. Bununla paralel olarak basın kartı, toplumsal olayları takip eden gazetecilere dönük polis saldırılarının da ‘hukuki’ dayanağı yapılmıştır. Basın kartının varlığı polis saldırısını engellemediği gibi yokluğu bu saldırıları neredeyse garantilemekte ve adeta haklılaştırmaktadır. Bilinmelidir ki Göktepe’yi gazeteci yapan ‘basın kartı’ değil halkın haber alma hakkını savunması ve gerçekleri açığa çıkarmak istemesidir ki gazeteciliğin gerçek tanımı da budur. Alanda görev yapan meslektaşlarımıza habercilik yaptıran da basın kartı değil meslek ilkeleri ve emekleridir” denildi.