Barışı ve demokrasiyi savunan ve halkların yanında yer alan herkes, dünyada süregelen tüm halk karşıtı savaşların emperyalistler, uluslararası gericiler ve onların uşakları tarafından yürütüldüğünün farkındadır. Barışı ve demokrasiyi savunan ve dünyanın ilerici insanlarının yanında yer alan herkes onların eylemlerini kınamalıdır.
Neden böyle yapıyorlar? Çünkü Siyonistler, Hindutva (şu anda Hindistan’ı yöneten Faşistler), onların patronu ABD Emperyalizmi ve Çin sosyal emperyalizmi gibi uluslararası gericiler uzun süreli barışa karşıdır; insanların geçim kaynaklarını yok eden onlardır. Genel anlamıyla halka karşıdırlar. Bu nedenle doğrudan etkilenen ülkelerdeki insanlar ayağa kalkmış, dünya devriminin, dünya gericilerini yeryüzünden silecek olan devrimin ön saflarında durmaktadır. Diğer ülkelerdeki ilerici insanlar bu kahraman insanların müttefikleridir.
Bu gerçek son olaylarla kanıtlanmıştır. Filipin devrimi için son Eylem Gününü [1] destekleyen eğitici-propagandacı eylemlerle ve dünya halklarının kendilerine karşı soykırımcı bir savaşla karşı karşıya olan Filistin halkına [2] verdiği sarsılmaz ve büyüyen destekle, dünya halkları büyük bir dayanışma ve cesur, dirençli bir mücadele ruhu göstermiştir.
Komünistler, insanlığı sömürüden arınmış, kalıcı bir barışa sahip yeni bir topluma taşımak istiyor ve aynı zamanda dünya halklarının yanında yer almak zorundadırlar. Yenilmez bir silah olan Marksizm-Leninizm-Maoizm ile donanmış komünistler, dünya halklarını, dünyayı saran en ilerici ve kudretli güç olarak, dünya devrimini başlatmak ve gericileri yeryüzünden silip süpürmek için önderlik etmelidirler. Bu görev, Hindistan Komünist Partisi (Maoist), Filipinler Komünist Partisi, Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist ve Peru Komünist Partisi tarafından, kendi ülkelerinde Mill-Demokratik Devrim’i yöneten partiler olarak çok açık bir şekilde anlaşılmıştır. Komünistlerin öncü olması görevi tam da budur. Bunu yaparak, “Komünist Parti” unvanını hak ettiklerini kanıtlamaktadırlar.
Başkan Hồ’nun bizzat eğittiği bir “Komünist” Parti olarak, 45 yıl boyunca Milli-Demokratik Devrim’i sürdürmüş olan Vietnam “Komünist” Partisi, adının ve tarihinin sadık bir temsilcisi olmalıdır.
Aksine, Vietnam “Komünist” Partisi’nin liderliğindeki “Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti”, soykırımcı Siyonistlerin ve halk düşmanı Hindutva’nın güvenilir bir müttefikidir. Yakın zamanda, Namibya, MV Kathrin adlı kargo gemisinin taşıdığı 8 konteyner RDX ve 60 konteyner TNT’yi limanlarına kabul etmeyerek Namibya sularına girişini engelledi. Bu patlayıcılar, Filistin halkına karşı yürütülen soykırım savaşında kullanılacaktı [3]. Namibya polisi tarafından yapılan ve daha önce bahsedilen patlayıcıların varlığını doğrulayan incelemelerin ardından, bu geminin Namibya karasularına girmesi yasaklandı.
Namibya Adalet Bakanı Yvonne Dausab’a göre bu karar Namibya’nın “İsrail’in savaş suçlarını, insanlığa karşı işlediği suçları, soykırımını ve Filistin’deki hukuksuz işgalini desteklememe ya da suç ortağı olmama yükümlülüğüne” uygundur. Bu patlayıcılar Vietnam Savunma Bakanlığı’nın Z113 Fabrikası tarafından üretilmekte ve Vietnam’dan uzak bir yerde değil, Hai Phong’da gemiye yüklenmektedir. Hatta Z113 Fabrikası Facebook’ta bununla gururla övünmektedir[4]! Bir soykırıma doğrudan yardım ederken nasıl gurur duyabiliriz?
Son on yılda, Vietnam ve İsrail askeri iş birliğini artırmıştır. Bu da Vietnam’ın, İsrail’in gerçekleştirdiği soykırıma giderek daha fazla yardım ettiği anlamına gelir, özellikle de Siyonistlerin bu soykırımı daha da ileriye taşıdığı şu dönemde. Parti’nin Propaganda-Eğitim Komitesi’nin belgesinde, Filistin Direniş Savaşı’nın devrimci karakteri bile inkâr edilmekte ve sadece “Hamas-İsrail çatışması” olarak adlandırılmaktadır. Bu konuda daha derin bir anlayış için önceki makalemi okumanızı öneririm.
Eğer Parti dünya halklarının yanında yer almıyorsa, o zaman “Komünist Parti” sıfatını hak etmiyor demektir. Onlar daha çok Vietnam’ın Revizyonist Partisi’dir. Yönettikleri hükümet, gericilerin soykırım yapmasına doğrudan yardım etmektedir. Bu da Parti ve Hükümetin Vietnam’daki en büyük gericiler olduğunu kanıtlamaktadır.
Ayrıca kendi “yoldaşları” ile de düşmanlıklarını ifade ediyorlar (bu, mücadele eden gerçek Komünistler anlamına geliyor; çünkü Parti kendisini Komünist ilan ediyor). Mayıs ayında, Gia Lai eyaleti Parti Brance’ın haftalık internet gazetesi, “Çok sayıda Maoist [5] öldürdükleri ” için Hintli gericileri övdü. Gerilla güçleri “terörist” olarak adlandırılmaktadır. Bu durumun yaşandığı tek vaka bu değildir. Filistinli, Hintli ve Filipinli özgürlük savaşçılarını birçok kez “terörist” olarak adlandırdılar. Bu da onların dünya devrimine ne kadar düşman olduklarını gösterdi.
MV Kathrin gemisi olayı ulusal bir utanç olmayı hak ediyor. Gözleri olanlar baksın; kulakları olanlar dinlesin. Kimin en büyük gerici olduğunu belirlemek için bunları kullanın. Kim dünya devrimine düşman ve uluslararası gericiliği doğrudan destekliyor?
SOYKIRIMA YARDIM EDEN EYLEMLERE KARŞI ÇIKIN!
VİETNAM HALKI DÜNYA HALKLARININ YANINDADIR!
VİETNAM REVİZYONİSTLERİ KAHROLSUN!
YAŞASIN FİLİSTİN ANTİ EMPERYALİST MÜCADELESİ!
DEVRİMCİLER TERÖRİST DEĞİLDİR!
30 Ağustos 2024
[1] Global Day of action: Support the Philippine revolution until liberation! – Reports – The Red Herald
[2] More Israeli and Yankee crimes. More solidarity of the peoples of the world – The Red Herald
[3] Namibia blocks ship over Israel war-crime concerns (bbc.com)
[4] Nhà máy Z113 – TIÊN PHONG TẠO LỐI – KIẾN… | Facebook
[5] 12 phần tử Maoist bị tiêu diệt | Báo Gia Lai điện tử (baogialai.com.vn)