Muğla’da Mardinli aile 20 kişilik bir grubun faşist saldırısına uğradı. Satır ve sopalarla saldıran faşist grup aileyi Muğla’dan gitmesi için tehdit etti. Ağır yaralanan Kürt aileye hastanede darp raporu “jandarmaya vereceğiz” denilerek verilmedi. Mardin Barosu saldırının münferit olmadığını kaydetti. Şoven politikaları körükleyen dili ve politikalara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Mardin Barosu, hukuki sürecin takipçisi olacaklarını duyurdu.
Muğla’nın Seydikemer ilçesi Kumluova mahallesinde sera işçiliği yapan Mardinli aile, yirmi kişilik bir grubun faşist saldırısına uğradı. Aile saldırıda ağır yaralanırken, sık sık Muğla’dan gitmeleri yönünde tehdit edildi. Mardin Barosu yaptığı açıklamada, saldırının nedeninin münferit olmadığının altını çizdi.
YOL VERMEDİĞİ İDDİASIYLA SALDIRDILAR
Abdulhalim Yavuz, Mezopotamya Ajansı’na 28 Haziran saat 18.00 civarında yeğeni Resul Yavuz’un işten çıktığı esnada bir grubun yol istemesi üzerine tartışmanın yaşandığını söyledi. Yavuz, “Yeğenim yolun uçurum kenarında olduğunu, daha fazla yol veremeyeceğini, biraz daha ilerlerse uçuruma düşeceğini söylemiş. Tartışma sırasında bir kişi, tehdit ederek telefonla birilerini çağırmış. Aralarında Kumluova mahalle muhtarının da olduğu 15 kişiye yakın bir grup daha gelmiş” dedi.
‘RAPORU BİZE DEĞİL JANDARMAYA VERDİLER’
Daha sonra kendisi ve kardeşi ile birlikte tartışmanın olduğu yere gittiğini dile getiren Yavuz, “Gittiğimizde yeğenim kanlar içinde oturuyordu. Onlar da ellerinde satır, bıçak ve sopalarla bekliyordu. Niye yaptıklarını sorduğumuzda bize de saldırmaya başladılar. Kürt olduğumuz için bizi buradan göndermek istiyorlar. Tartışma sırasında da sürekli bizi istemediklerini söyleyerek, küfür ve hakaret ettiler” diye belirtti. Yolun aşağısında bulunan su kenarına dövüle dövüle götürüldüklerini belirten Yavuz, “15-20 dakikanın ardından jandarma ve sağlık ekipleri geldi. Çok rahat davrandılar. Bizi hastaneye götürdüler. Her yerimizden yara aldık. Hastaneden rapor istedik raporu bize değil, jandarmaya vereceklerini söylediler. Olayla ilgili şikâyette bulunduk” ifadelerini kullandı.
‘HUKUKİ SALDIRILARA ZEMİN HAZIRLAYAN DİLİ VE POLİTİKALARI REDDEDİYORUZ’
Irkçı saldırıya ilişkin açıklama yapan Mardin Barosu, şiddet ve kutuplaştırıcı dilin ırkçı saldırıların yaşanmasına neden olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, “Yaşanan bu saldırılar münferit ve adli olaylar olarak görülmemelidir. Şiddet dili ve politikalarına eklenen ayrımcı uygulamalar, hukuk mekanizmasının işletilmemesi, tümü ile bu sonuçların ortaya çıkmasının başlıca nedenleridir” diye kaydedildi. “Kürt kimliğine ilişkin her türlü ırkçı ve ayrımcı saldırılara zemin hazırlayan, toplumsal barışı zedeleyen ve çatışmayı körükleyen uygulamaları ve politikaları reddediyoruz” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonu olarak Kürt Kimliğine ilişkin her türlü ırkçı saldırılara zemin hazırlatan nefret dilinden vazgeçilmesini , saldırılar ile ilgili ivedi ve etkin bir şekilde bütün yönleri ile soruşturmanın yürütülmesini ve olayın aydınlatılmasını talep ediyor, hukuki sürecin takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz.”
(HABER MERKEZİ)