Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar “İhtiyacımız olan ayçiçeğinin yüzde 48,7’sini ithalatla karşılıyoruz. İç piyasada üretici fiyatlarını etkileyecek düşük gümrük vergi oranları ile yapılan ithalata izin verilmemelidir” dedi.
Bayraktar, iç piyasada üretici fiyatlarını etkileyecek düşük gümrük vergi oranları ile yapılan ithalata izin verilmemesi gerektiğini savundu.
Bayraktar bugün ayçiçeği üretiminde ekim döneminin başlamasını ve ayçiçeği üreticilerinin sorunlarını yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.
‘ÇİFTÇİ FİYATI ÖNCEDEN BİLMELİ’
Ülkemizde 59 şehirde ayçiçeği üretimi yapıldığını söyleyen Bayraktar, “Belirsizlik ve isteksizlikle başlayan ekimlerde, maliyetlerdeki artışlar çiftçilerimizi düşündürüyor. Son bir yılda mazotta yüzde 105’e, gübrede yüzde 36’ya varan artışlar yaşandı. Hasada kadar daha ne kadar artacağı da belli değil” dedi.
“Çiftçilerimiz, fiyat belirsizliği, girdi fiyatlarının sezon boyunda tahmin edilememesi, doğal afet ve benzeri birçok riskle ekim yapıyor” diyen Bayraktar, çiftçilerin ekim yaparken sezon süresince kullanacağı gübreye, mazota ne ödeyeceğini önceden bilmesi gerektiğini belirtti.
Ayçiçeği ekim alanlarının artmasındaki önemli etkenin fiyat politikası olduğunu belirten Bayraktar, “Çiftçilerimiz ekim zamanı elde edeceği ürünün fiyatını bilerek ekime karar verebilmelidir. Ayçiçeğine verilen prim, gübre ve mazot destekleri de en az girdi enflasyonu oranında artırılmalıdır. İç piyasada üretici fiyatlarını etkileyecek düşük gümrük vergi oranları ile yapılan ithalata izin verilmemelidir” diye konuştu.
ÜRETİM TÜKETİM KADAR ARTMIYOR
Bayraktar şunları söyledi:
“Halkımızın temel gıda maddelerinden olan ayçiçek yağında üretimin artırılması dışa bağımlılığın azaltılması için önemlidir. 2018 yılında 1,95 milyon ton olan ayçiçeği üretimi son 5 yılda yüzde 12,7 oranında artarak 2023 yılında 2,2 milyon ton seviyesine yükseldi.
“Geçtiğimiz yıl ayçiçeği ekim alanlarında yaşanan azalış üretime yansıdı ve üretim bir önceki yıla göre yüzde 13,8 oranında geriledi. Artan nüfusa paralel olarak kişi başı tüketim de yıllar itibarıyla artış göstererek, 2022 yılında kişi başı tüketim 56 buçuk kilogramla son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
“Ülkemiz sıvı yağ tüketiminin yüzde 80 gibi büyük bir oranını ayçiçek yağı oluşturuyor. Ayçiçeğinde yeterlilik oranımız yüzde 51,3’tür.
“Ürettiğimiz ayçiçeği ülkemiz ihtiyacını dahi karşılamadığı için ithalata olan bağımlılığımız devam ediyor. İhtiyacımız olan ayçiçeğinin yüzde 48,7’sini ithalatla karşılıyoruz. Ayçiçeği tohumu, yağı ve küspesi ithalatı için toplam ödediğimiz döviz 2023 yılında 2 milyar 345 milyon doları buldu. Son 5 yılda ayçiçeği tohumu, yağı ve küspesi ithalatı için ödediğimiz bedel yüzde 153 buçuk arttı.”
ÜRETİCİ KAZANMIYOR, TÜKETİCİ PAHALI TÜKETİYOR
Bayraktar sözlerine şunları ekledi:
“Ayçiçeği alım fiyatları üreticilerimizin yeterli gelir elde edecek seviyede açıklanmıyor. Geçtiğimiz iki yılda üretici fiyatları maliyet seviyesinde kaldı.
“Çiftçilerimiz yüksek girdi maliyetlerini karşılayarak üretimlerini devam ettirmekte zorlanıyor. Üretim artmalı ki, tüketiciler uygun fiyatla yağ tüketmelidir.
“Son 3 yılda ayçiçeğinde üretici fiyatı yüzde 116,9 oranında arttı. Birliğimizce yapılan üretici market fiyat çalışmalarında ise, tüketici fiyatlarında çok daha fazla artış olduğunu görüyoruz.
“Ayçiçek yağı litre fiyatı son 3 yılda yüzde 224,8, son beş yılda da yüzde 491,8 artarak bugünlerde 58 liraya yükseldi.
“Halkımızın en çok tükettiği yağ olan ayçiçek yağında görülen bu fiyat artışını kontrol edebilmek ve dışa bağımlılığımızı azaltmak için ayçiçeği üretimimizi artırmamız şarttır.”
(HABER MERKEZİ)