Proletarya Partisi, kuruluşunun 52. yılında tkpml5.net internet sitesi üzerinden bir açıklama yayımladı.
“52 yıl boyunca savaş alanlarını komünist bir cüretle mühürleyen yüzlerce ölümsüz yoldaşımızla sürekliliği sağladık. Binlerce tutsak vererek devrim ve komünizm davasında bedel ödemekten asla geri durmayacağımızı ispatladık ve bir bilinç oluşturduk.” denilen açıklamada devrim mücadelesinin kesintisiz sürdüğüne ve süreceğine dikkat çekildi.
TKP/ML MK-SB imzalı, “Partimiz TKP/ML 52 Yaşında! Devrim ve Komünizm Mücadelemiz Kesintisiz Sürüyor, Sürecek!” başlıklı açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Partimiz TKP/ML 24 Nisan’da kuruluşunun 52. yılını kutluyor. Partimizin üyelerini, savaşçılarını, militanlarını, taraftarlarını kuruluş yılının coşkusuyla selamlıyoruz. Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden emekçi halkımızın kurtuluş mücadelesinin devrim programına sahip olan partimizin bu görevi yerine getirmek için 52 yıllık deneyimle daha azimli ve kararlı olduğunu deklare ediyoruz. Partimiz TKP/ML 52 yıldır komünist programına sıkı bir şekilde sarılarak, devrim iddiasını titizlikle koruyarak, kurucu önderimiz İbrahim Kaypakkaya yoldaşın izini takip ederek devrim ve komünizm mücadelesini sürekli ve kesintisiz sürdürebilmiştir.
“Partimiz kuruluşuna paralel olarak ülke devriminin stratejisi olan Halk Savaşını başlatan bir cüret ve hamleciliğe sahiptir. 52 yıl boyunca savaş alanlarını komünist bir cüretle mühürleyen yüzlerce ölümsüz yoldaşımızla sürekliliği sağladık. Binlerce tutsak vererek devrim ve komünizm davasında bedel ödemekten asla geri durmayacağımızı ispatladık ve bir bilinç oluşturduk. On binlerce, yüz binlerce işçi ve emekçi İbrahim Kaypakkaya çizgisiyle bilinçlendi, şekillendi ve partimizin ilerlemesine katkı sunarak, ona gönül verip destekleyerek 52 yıllık yürüyüşü süreklileştirdi. Partimiz TKP/ML büyük bir birikim, deneyim ve bunun toplamı olarak süreklileşmiş mücadelenin taşıyıcı komünist öznesidir. Tüm gerilemelere, yenilgilere ve içinden geçtiğimiz sürecin zayıflığına rağmen bu temel özelliği asla kararmamıştır, silinmemiştir. Partimiz bu özelliğiyle proletaryanın ve halkın en temel ihtiyacı olan bağımsız program ve eylemiyle sınıf mücadelesine tüm benliğiyle önderlik etme savaşımı içindedir.
“Partimiz TKP/ML 24 Nisan 1972’de kuruluşunu, faşist diktatörlüğün tüm toplumsal kesimleri ve devrimci-ilerici öncüleri baskıladığı şartlarda ilan etmiştir. İbrahim Kaypakkaya yoldaş önderliğinde tüm pasifist, reformist yalpalamalara ve elbette tüm maceracı akımlara karşı komünist perspektiften net bir çizgi çizilerek partimiz kuruluşunu ilan etmiştir. İbrahim Kaypakkaya yoldaş kısa süreli devrimci yaşamında, partimizin temelini güçlü teorik bir yaklaşımla ve cüretli devrimci bir hamleyle atmıştır. İbrahim yoldaş, revizyonist akımlarla mücadele hattı kurarken ülkenin toplumsal yapısının, düşmanın siyasal niteliğinin, halkı kurtuluşa götürecek programın, genel siyasi çizginin tayin edilmesine yoğunlaşan bir yaklaşımı benimsemiştir. Bu yaklaşıma onda yön veren ise tarih ve toplum bilimini temel alması ve tüm sorunlara sınıfsal yaklaşımıdır. Bu yüzdendir ki partinin isimlendirilmesinden programına, devrim stratejisinden kitle çizgisine, sınıf ittifaklarından düşman sınıfların tanımlamasına, çok uluslu yapının analizinden siyasal rejimin niteliğine kadar devrimin esaslı sorunlarını güçlü bir teorik savaşımla ortaya koymayı başarmıştır. Bugün hâlâ Kemalizm ve Kürt Ulusal Sorunu meselesine yaklaşımındaki sınıfsallık ve netlik bu noktada sosyal-şovenizm ve sınıf iş birlikçi yaklaşımlara karşı panzehir niteliğindedir. Yine bizim gibi yarı feodal, yarı sömürge ülkelerde komünist partisinin ancak Halk Savaşı stratejisi ile komünist niteliklerini koruyup güçlendireceğine dair aldığı tutum her türlü tasfiyeciliğe karşı yıkılmaz bir barikattır.
“Partimiz, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın kurmaylığında inşa olmuş ve 52 yıldır bu temeller üzerinde sınıf mücadelesine önderlik rolünü yürütme çabasındadır. İçinden geçtiğimiz süreç devrimin temel sorunlarına, ilkelerine, silahlı mücadeleye ve sistemi kökten yıkmaya dair halkın kurtuluşunu içeren meselelere karşı tasfiyeci akımların kuşatması altındadır. Bu ideolojik saldırı yanında emperyalizmin ve faşizmin devrim mücadelesini yok etmeye, sindirmeye yönelik büyük çaplı ve yoğun bir saldırısı söz konusudur. Partimiz tıpkı kuruluşunu ilan ettiği gibi toplumsal ve siyasal olarak oldukça zorlu bir sürecin içindedir. Bu süreci ısrarlı ve kararlı şekilde devrimin sorunlarına ve ihtiyaçlarına odaklanarak, halkın kurtuluş mücadelesinin ana rotasına sıkıca sarılarak karşılamaktadır. Politika belirlerken, taktik oluştururken devrimin sorunlarını ve esas ihtiyaçlarını gözeten ve onu besleyip güçlendirecek yaklaşımlardan taviz vermemektedir. Halkın faşist kliklere adeta yedeklenmesine olanak sunan ve bağımsız eylemini köstekleyen her türlü tutuma karşı ideolojik ve politik bir konumlanış almaktadır. Anayasalcı, sistem içi, seçim endeksli yaklaşımlarla arasına kalın çizgiler çizmekten ve ısrarla, kararlılıkla devrimci yönelim aramaktan ve ona yönelmekten geri durmamaktadır.
“Kuşkusuz Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden halkın faşizme karşı öfke ve tepkisini örgütlü bir güç haline getirerek, onları devrim bilinciyle donatma noktasında oldukça geri bir düzeyimiz vardır. Bu bir gerçektir. Toplumsal çelişkilerin keskinliğine uygun bir devrimci süreç henüz örgütlenmiş, kitleler bu eksende seferber edilmiş değildir. Partimiz bu görevin hayati önemde olduğunun ve ancak devrimin asıl ihtiyaçlarına göre bir konumlanış ve yoğunlaşmayla bunun olacağının farkındadır. Böylesi dönemlerde aslolan kitlelerin çıkarlarından ve eğiliminden kopmamaktır. Lenin yoldaşın şu öğüdü partimizin sıkıca sarıldığı ve çizgisine hâkim kıldığı bir yaklaşımdır: “Komünist toplumu komünistlerin eliyle inşa etmek istemek çocukça, çok çocukça bir düşüncedir. Komünistler denizde bir damladır, halk denizinde bir damladır. Komünistler halkı ancak, yolu sadece dünya tarihinin yönü anlamında doğru belirlemekle kalmadıklarında kendi yollarına çekebileceklerdir.” Partimiz, kadroları, üyeleri, militanları ve taraftarlarıyla halk denizinde bir damla olduğunun farkındadır. Tarihi kitleler şekillendirir ve asıl güç onlardır. Partimiz tarihin yönünü doğru belirlemekle asla yetinmemiştir. Tarihin yönüne doğru kitleleri çekme mücadelesi ve azmi içinde olmuştur. Bugün de bu görevi yerine getirmeyi asıl ve temel sorunu olarak görmekte ve şekillenmektedir.
“Partimizin kuruluşunun 52. yılı devrime olan bağlılığımızın, komünist dünyaya olan inancımızın, kitlelere olan sonsuz güvenimizin, akıntıya karşı yüzme cesaretimizin daha da büyümesine vesile olmalıdır. 52. kuruluş yılımız bize halkın neyi çok iyi biçimde başardığını ve neyi başaramadığını korkusuzca kabul etme özelliğini daha fazla yükleyecektir. Partimiz komünist öncü rolü ile ortaya çıkmış bu tarihsel rolüyle yoluna devam etmektedir. Partimiz kendisini güçlü kılan özelliklerinden birisinin de devrimci partileri adeta yok oluşa sürükleyen kendini beğenmiş hale gelip gücünün kaynağını görememe halinden olabildiğince kaçınmasından gelmektedir. Zaaflarından, yetersizlikten söz etmekten korkmanın yok oluşa doğru gidişi örgütleyeceğinin bilincindeyiz. Lenin, Stalin ve Mao yoldaşın belirttiği gibi biz yok olmayacağız çünkü zaaflarımızdan söz etmekten, onlarla yüzleşmekten korkmuyoruz, zaafların üstesinden gelmeyi öğrenerek ilerliyoruz ve ilerleyeceğiz.
“Partimiz tüm eksik ve yetmezliklerini aşma iradesine, devrimci dinamiğe, sınıfsal konumlanışa sahiptir. 52. mücadele yılımız Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ürünü olan partimizi zorlukları aşma, eksiklikleri giderme, kitleleri belirlediği yola ısrarla çekme kararlılığıyla bir kez daha donatmalıdır. Ölümsüz yoldaşlarımızın ‘Bizden daha iyi yapın’ diyerek emanet ettiği devrim ve komünizm davası partimizin ve tüm bileşenlerinin ruhunda zaferi kazanana kadar sürecektir.
PARTİ VE DEVRİM İÇİN ÖLÜMSÜZLEŞENLERE, DÖVÜŞENLERE BİN SELAM!
YAŞASIN PARTİMİZİN 52. MÜCADELE YILI!
UMUTSUZLUĞA, YILGINLIĞA VE TASFİYECİLİĞE KARŞI YAŞASIN DEVRİM VE KOMÜNİZM MÜCADELESİ!
REHBERİMİZ MARKSİZM-LENİNİZM-MAOİZM İLE KOMÜNİZME KADAR SAVAŞ!
KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA’NIN KIZIL GÜZERGAHINDA DAHA İLERİYE!
YAŞASIN PARTİMİZ TKP/ML, ÖNDERLİĞİNDEKİ HALK ORDUSU TİKKO, TMLGB!”