12-15 Mart’ta Gazi ve 1 Mayıs Mahallesi’nde katledilenler 15 Mart Platformu ile Gazi ve 1 Mayıs Mahallesi Şehit Aileleri PSAKD Ataşehir Şubesi’nin çağrısıyla 1 Mayıs Mahallesi’nde yapılan yürüyüşle anıldı.
Cemevinde toplanan kitle “12-15 Mart Gazi ve 1 Mayıs Mahallesi katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız”, “Gazi ve 1 Mayıs Mahallesi şehitleri ölümsüzdür” yazılı pankart ile katliamın yaşandığı 30 Ağustos İlköğretim Okulu’na doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Kitle sık sık “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür”, “Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak”, “Halkımız Saflara Hesap Sormaya”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Gazi Şehitleri Ölümsüzdür”, “1 Mayıs’ta Düşenler Kavgamızda Yaşıyor”, “Yaşasın Devrimci Dayanışma”, “Devrimci Tutsaklar Yalnız Değildir” sloganları attı.
Yürüyüş sırasında ölümsüzleşen Zeynep Poyraz, Halil Kaya, Hasan Ocak, Hakan Çabuk, Mehmet Gündüz, Sezgin Engin, İsmihan Yüksel, Fadime Bingöl, Mümtaz Kaya, Dilek Şimşek, Hasan Gürgen, Fevzi Tunç, Genco Demir, İsmail Baltacı, Dinçer Yılmaz, Ali Yıldırım, Reis Topal, Hasan Puyan ve Hasan Sel’in isimleri sayıldı, “Yaşıyor” yanıtı verildi ve “Devrim şehitleri ölümsüzdür” sloganı hep bir ağızdan yükseldi.
30 Ağustos İlköğretim Okulu önünde basın açıklamasını PSAKD Ataşehir Şubesi Başkanı Gülsev Kaya okudu.
Kaya, peş peşe yaşanan 12-15 Mart Gazi ve Ümraniye katliamlarının 29. yıl dönümünde ne acıların dindiğini ne de öfkelerin yatıştığını söyleyerek “Acımız ve öfkemiz katliamların hesabının sorulacağı güne kadar da dinmeyecektir. Bu süreç boyunca göstermelik yargılamaların yapıldığı ve katliamın üstünü örten kararların verildiği 12-15 Mart katliam davalarının bizlere gösterdiği tek şey hukuk sisteminin bir tiyatrodan ibaret olduğu ve gerçeklerin üzerinin örtüldüğüdür. Tıpkı Sivas Madımak’ta, Maraş’ta, Koçgiri’de, Suruç’ta, Ankara Gar Katliamı’nda, Soma’da, Roboski’de olduğu gibi 16 Mart 1978 Beyazıt Katliamı, Halepçe’de olduğu gibi. Gerçeklerin yok sayılmaya çalışıldığı tarihin her sayfası kan ve katliamlarla dolu. 1995 12 Mart Gazi Mahallesi’nde devletin kontrgerilla çetelerinin saldırısı sonucu Alevi dedesi Halil Kaya’nın hayatını kaybettiği saldırıları protesto eden Gazi halkının üzerine ateş açılmış 18 kişi sokak ortasında katledilmiştir” ifadelerini kullandı.
“KATLİAMA KARŞI BÜYÜYEN HALKIN ÖFKESİ KATLİAMLA BASTIRILDI”
Kaya, halka yönelik bu katliama karşı İstanbul ve ülkenin dört bir yanında gerçekleşen yürüyüşlerden birinin de Ümraniye’nin 1 Mayıs Mahallesi’nde olduğuna dikkat çekerek “Devlet, katliama karşı büyüyen halkın öfkesini 1 Mayıs Mahallesi’nde de katliama başvurarak bastırmaya çalışmıştır. Böylece 12-15 Mart 1995 tarihinde devletin katliamcı sayfasına bir yenisi daha eklenmiştir” dedi.
Ekonomik krizle beraber baskıların da arttığına değinen Kaya, “Egemen sınıflar siyasal ve ekonomik krizin faturasını yoksul emekçi halka ödetirken en demokratik hakları dahi baskı altında tutmaktadır. Hapishanelerde tecrit içinde tecrit dayatılırken, tutsaklarla dayanışmanın suç haline dönüştüğü, tutsaklara para yatıran tutsak yakınlarının tutuklandığı saldırılar devam etmektedir. Yeni açılan S ve Y tipi hapishanelere götürülen siyasi tutsakların üzerindeki tecrit ve hak gaspları daha da ağırlaştırılırken taciz, tecavüz, uyuşturucu suçundan yargılananlara, hayvan düşmanlarına ödül gibi cezalar verilmektedir.” dedi.
“HİÇBİR KATLİAMA SESSİZ VE SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ”
Yaşanan katliamların unutulmayacağı, buna karşı direnişlerin büyütüleceği belirtilerek “Bizler yaşanan katliamları unutmayacağımız gibi direnişleri ve halkın dayanışma ruhunu yaşatmaktan, büyütmekten asla vazgeçmeyeceğiz. 12-15 Mart’ta olduğu gibi yaşadığımız hiçbir katliama sessiz ve seyirci kalmayacağız. Egemen sınıfların tüm saldırısı halka örgütsüzlüğü dayatmaya, her türlü örgütlenmesini ve mücadelesini bastırmaya yöneliktir. Bizler 1 Mayıs Mahallesi’nin devrimci, demokratik ve ilerici güçleri olarak saldırılara karşı örgütlenmekten başka bir seçeneğe sahip olmadığımızı biliyoruz. Bu sebepledir ki direniş tarihimizden öğrenerek, örgütlenerek saldırılara ve katliamlara karşı koyuş içerisinde olacağımızı buradan bir kez daha ilan ediyoruz. 12-15 Mart’ı katliama çevirenler bilsinler ki halkın örgütlü gücüyle baş edemeyecekler ve mutlaka halk kazanacak, biz kazanacağız!” dendi.
Anma, katliamın yaşandığı 30 Ağustos İlkokulu önüne karanfillerin bırakılmasıyla son buldu.
(İSTANBUL)