12 Mart Platformu’nun çağrısıyla 12 Mart 1995 yılında Gazi Mahallesi’nde yaşanan katliamın 29. yıl dönümünde yüzlerce kişi Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı (Cemevi) önünde bir araya gelerek yürüyüş ve anma gerçekleştirdi.
İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Mahallesi’nde 22 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı katliamın 29’uncu yıl dönümünde anma etkinliği ve yürüyüş gerçekleştirilerek “sorumlular cezalandırılsın” çağrısı yapıldı.
“KİTLESEL YÜRÜYÜŞ GERÇEKLEŞTİRİLDİ”
Cemevi önünde bir araya gelerek o süreçte çok sayıda kişinin katledildiği Hüseyin Altın Parkı’na doğru yürüyüşe geçen kitle, yürüyüşte hayatını kaybedenlerin fotoğrafları ile “Gazi’den Ümraniye’ye Adalet İstiyoruz” yazılı pankart taşıyarak “Gazi Şehitleri Ölümsüzdür”, “Gazi Şehitleri Onurumuzdur”, “Gazi Halkı Burada Katiller Nerede”, “Gazi İçin Adalet Herkes İçin Adalet”, “Gazi’nin Katili Susurluk Devleti” sloganları attı. Sloganlarla yürüyen kitle ve katledilenlerin aileleri, hayatını kaybedenler için Hüseyin Altın Parkı’na karanfil bıraktı. Saygı duruşunun ardından basın açıklaması okundu.
“AMAÇ HALKA GÖZDAĞI VERMEKTİ”
Katledilen Dilek Şimşek’in kardeşi Erkan Şimşek, katliamın üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen yüreklerindeki öfke ve acının hâlâ taze olduğunu belirterek katledilenlere vefa borcunu ödemek için burada bulunduklarını belirtti. Meydana gelen katliam sürecini anımsatan Şimşek, kimliği belirsiz kişilerce kıraathane ve pastanelerin tarandığına işaret ederek Gazi halkı için bu tür saldırıların ilk olmadığını vurguladı. Saldırının amacına değinen Şimşek, “Gazi halkı provokasyonu yapanı da yaptıranı da nedenini de biliyordu. Amaç Gazi’de devrimci muhalefeti sindirmek ve tüm devrimci, demokrat halka gözdağı vermekti. Saldırı Alevi’si, Sünni’siyle tüm halkaydı. Katiller nasıl oldu da Gazi gibi polis devriyelerinin her zaman çok yoğun olduğu bir yerde, ellerini kollarını sallayarak ortadan kayboldu. Bunun açıklamasını Gazi Halkı biliyordu. Bu nedenle öfkesi sel oldu ve Gazi Karakolu’na akmaya başladı.” diye konuştu.
“SORUMLULAR CEZALANDIRILMALI”
Sonrasında polis tarafından halkın tarandığını ve devamında 18 kişinin katledildiği ve yüzlerce kişinin de yaralandığını hatırlatan Şimşek, şöyle devam etti: “Günlerce ülkenin gündemine oturan direnişte basında çok net görüldüğü üzere vuranların kim olduğu belli olmasına rağmen, açılan göstermelik davada yargılanan katiller cezalandırılmadı. Sadece katil polislerden Adem Albayrak’a dört kişiyi öldürmekten üç buçuk yıl, Mehmet Gündoğdu’ya iki kişiyi öldürmekten bir yıl sekiz ay ceza verildi. Gazi’de yaşanan bu katliamdan dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü-istihbarat Daire Başkanı Hanife Avci, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Agar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir ve bunların tetikçileri sorumludur ve cezalandırılmalıdır.”
“İNKÂR DEVAM EDİYOR”
Geçmiş dönemde farklı kentlerde yaşanan katliamlara da değinen Şimşek, gelinen aşamada toplumun yoğun bir tecrit altında olduğunu ifade etti. Şimşek, Alevilere yönelik asimilasyon ve inkâr politikalarının da hala devam ettiğini hatırlatarak “İnanç diktası ve asimilasyon cenderesinde zorunlu din dersleri, ÇEDES projesi adı altında her okula imam atanması Alevilere ve inanç kimliklerine zulüm uygulanmasıdır. Ayrıca Kültür Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Alevi- Bektaşi Cemevi Başkanlığını kabul etmiyoruz. Güncelde de cemevlerimiz hakkında yıkım kararı alınmakta, inancımız yargılanmak istenmektedir.” dedi.
Açıklamanın ardından kitle, taranan kahvehanenin önüne doğru yürüyerek katliamın gerçekleştiği yere karanfiller bırakıldı.
Gazi Mezarlığı’na yürüyen kitle, hayatını kaybedenleri mezarı başında andı. Anma, saygı duruşunun ardından ailelerin konuşmaları ve sloganlarla sona erdi.
(HABER MERKEZİ)