Avukatlar Toplumsal Hukuk, Adalet İçin Hukukçular, ÇHD Ankara Şube, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukçu Dayanışması ve ÖHD Ankara Şube şubenin çağrısı ile AYM kararına rağmen tahliye edilmeyen Hatay Milletvekili Can Atalay ve CMK’de belirtilen en üst tutukluluk süresi dolmasına rağmen tahliye edilmeyen Gültan Kışanak için Sıhhiye’de bulunan Adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Anayasa Mahkemesi’nin Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “Seçme ve Seçilme”, ‘Siyasi Faaliyette Bulunma Hakkı’ ile ‘Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakları’nın ihlal edildiği kararını hatırlatan avukatlar şunları söyledi:
Bu husus Anayasa Mahkemesi kararında “Kararın bir örneğinin hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için başvurucunun yeniden yargılanmasına başlanması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi şeklindeki işlemlerin yerine getirilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2021/178) GÖNDERİLMESİNE” denilerek açıkça belirtilmiştir.
“CAN ATALAY İÇİN BİR ARADAYIZ”
AYM kararına uyulmaması yanı sıra İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin heyetin değil fakat mahkeme başkanının imzası ile dosyayı Yargıtay’a gönderdiğini vurgulayan avukatlar, AYM’nin yoruma açık olmayan hak ihlali ve bu ihlalin giderilmesine ilişkin kararının uygulanmaması karşısında Hatay Milletvekili Avukat Can Atalay için bir arada olduklarını söyledi.
GÜLTAN KIŞANAK AZAMİ TUTUKLULUK SÜRESİ DOLMASINA RAĞMEN HÂLÂ TUTSAK
25.10.2016 tarihinde gözaltına alınan ve 30.10.2016 tarihinde tutuklanan Kışanak’ın CMK’ya göre azami tutukluluk süresinin dolduğunu ve buna rağmen hakkında tahliye kararı verilmediğini belirtildi. CMK’nın 102. maddesini hatırlatan avukatlar, AYM’ye bu hususta bireysel başvuru da yapıldığını söyleyerek şunları ekledi:
CMK’nın 102. maddesinin 2. Fıkrasına göre “Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; (…) 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez.
“Hukuk devletinde yaşıyorsak yargı organları da bu hukuka uymak ve gereğini uygulamak zorundadır”
Kanun maddeleri çok açık bir şekilde burada durmaktadır. Siyasi iktidarın keyfiyeti veya menfaati uğruna hukukun çiğnenmesine sessiz kalamayız. Eğer anayasada belirtildiği üzere hukuk devletinde yaşıyorsak yargı organları da bu hukuka uymak ve gereğini uygulamak zorundadır. Halihazırda cezaevlerinde bulunan, hukuka ve kanuna aykırı şekilde tutulan tüm yurttaşlar için çağrımızı yeniliyoruz. Yargı kurumlarını hukuk devletine bağlı olmaya, hukuk düzeni içerisinde alınan kararlara uymaya ve saygı duymaya davet ediyoruz.
(HABER MERKEZİ)