HABER MERKEZİ- İHD Hapishaneler Komisyonu 82 yaşındaki ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın cezaevi şartları ve işkencelerden ötürü “yaşayan bir ölü” haline geldiğini ve “Yürüyemiyor, konuşamıyor, duyamıyor, kısaca ölüyor” diye seslendi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturumu” eyleminin 443’üncü haftasında Diyarbakır D Tipi Hapishanesi’nde bulunan 82 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın durumuna dikkati çekti. Açıklama koronavirüs (Kovid-19) salgın nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden yapıldı.
Açıklamayı Komisyon Üyesi Meral Nergis Şahin yaptı.
TEDAVİYE ERİŞİM DURMUŞ
Koronavirüs (Covid-19) ile birlikte hapishanelerde bulunan hasta tutukluların durumuna dikkati çeken Şahin, önlemlerin yetersiz olduğunu belirtti.
Şahin, bu süreçte cezaevlerinden yükselen sese işaret ederek, salgına karşı yeterli önlem alınmadığını, önlem adı altında hak gasplarının meşrulaştırıldığını söyledi. Tedaviye erişimin neredeyse durma noktasına geldiğini, beslenme imkanlarının da yetersizliğinin devam ettiğini bilgisini paylaşan Şahin, aile görüşlerinin kısıtlandığını ve sosyal hakların tamamen yasaklandığını vurguladı. Haberleşme kısıtlamasına da işaret eden Şahin, kitap, gazete ve dergilerin içeriye alınmadığını, tutuklunun dışarı ile bağının kopartılarak tecride mahkum edildiğini ifade etti.
‘YAŞAYAN BİR ÖLÜ HALİNE GELDİ’
82 yaşındaki Özkan’ın, 24 yıldır hapishanede ağırlaştırılmış müebbet tutuklusu olduğunu hatırlattı. Şahin, hapishane koşulları ve işkencelerden dolayı Özkan’ın “yaşayan bir ölü haline” gelmiş olduğunu söyledi.
Şahin ayrıca, Özkan hakkında avukatının verdiği bilgileri de şu şekilde aktardı: “Yürüyemiyor, konuşamıyor, duyamıyor, kısaca ölüyor. Adli Tıp Kurumu (ATK) neye göre cezaevinde kalabilir raporu veriyor, anlayamıyorum. Yürüyemeyen, duyamayan, beyninde kist bulunan, ileri derecede KOAH, tansiyon, alzheimer ve kalp hastası olan Özkan’a değişik tarihlerde dört defa anjiyo yapılmış olup, on yıldır damarlarına takılı stentlerle yaşamaktadır. Özkan, kalp damarlarının bir kısmı hala kapalı olmasına ve kalın bağırsaklarındaki ciddi problemlere rağmen, ileri yaşından ve hastalıklarından dolayı artık ameliyat edilememektedir. Hapishanede tek başına ihtiyaçlarını giderememekte, bu yüzden her türlü bakımını aynı koğuşta birlikte kaldığı oğlu yapmaktadır. Ailesinin aktarımına göre Özkan’ın oğlu, babasının rahatsızlıkları ve dayanılmaz ağrıları nedeniyle sabaha kadar başında nöbet beklemektedir. Yine ailenin aktarımına göre Özkan, en son 16 Eylül Çarşamba günü ailesini telefonla aramış ancak duyma yetisini tamamen kaybetmiş olduğundan aile kendisiyle iletişim kuramamıştır.”
Şahin, son olarak salgın tehdidi altında bulunan tüm tutukluların derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.