Van T Tipi Kapalı Hapishanesinde tutuklu bulunan Barış Annesi Hanife Arslan birçok kronik hastalıkla mücadele etmesine rağmen ATK tarafından “cezaevinde kalabilir” raporu verdi.
Yeni Özgür Politika’dan Medine Mamedoğlu’nun haberine göre, Barış Annesi Hanife Arslan’ın KOAH, tansiyon, şeker, kalp ve dizinde yaşadığı ağır hastalık gibi birçok kronik hastalığı var. Arslan’ın ayrıca 45 yıldır süren kronik mide ülseri var. İlerlemiş yaşına rağmen 20 aydır Van’da tutuklu bulunan Hanife Arslan, bu süreçte gerekli şekilde tedavi edilemedi. Dizindeki hastalık nedeniyle yürümekte zorluk çeken ve geceleri tansiyonu nedeniyle uyuyamayan Hanife Arslan için İstanbul Adli Tıp Kurumu, “cezaevinde kalabilir” raporu verdi. Cezaevinde birçok sorunla karşı karşıya kalan ve defalarca fenalaşarak götürüldüğü hastanede birkaç kere tedavi edilmeden gönderildi.
İKİNCİ DEFA TUTUKLANDI
Hanife Arslan, ilk olarak 2017’de tutuklandı. 9 ay tutuklu kalıp tahliye edilen Hanife Arslan’a “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Cezanın onaylanmasıyla geçen yıl tekrar tutuklanan Hanife Arslan, 20 aya aşkın süredir tutuklu bulunuyor. Dizinde osteartrozu (kireçlenme) bulunan Hanife Arslan, en üst seviyeye ulaşan hastalığı nedeniyle yataktan kalkarken, tuvalete giderken ve yine hastaneye götürülürken bile ağrılar çekiyor.
RAPOR GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Hanife Arslan, Eylül 2023’te gittiği ortopedi muayenesinde, “Patellofemoral, tibiofemoral krepitasyon, eklem sertliği ve hareket kısıtlılığı mevcut” denildi, bu sorunlar nedeniyle desteksiz yürüyemeyeceğinin altı çizildi. Dizinden ameliyat olması gerekirken, cezaevinde bulunması sebebiyle ameliyat olamayan Hanife Arslan’ın raporuna ise doktorlar tarafından, “cerrahi müdahale önerildi, ancak hasta reddetti” notu düşüldü. Kızı Reyhan Ören, annesinin her iki dizinden ameliyat olması gerektiğini, ancak ameliyattan sonra bakımının cezaevinde yapılmasının mümkün olmadığına dikkat çekti. Reyhan Ören, şunları söyledi: “Ameliyat sonrasında bir yıla kadar sürebilecek fizyoterapiye her iki dizi tutmaz halde gitmesi mümkün değil, tuvalet ihtiyacını karşılaması mümkün değil. yine kendi bakımını yerine getirmesi de mümkün değil. Bütün bunları doktorları da biliyor. O yüzden sorumluluğu kendi üstlerinden atmak için ‘biz ameliyat önerdik, hasta reddetti’ şeklinde vicdan ve akıl dışı baştan savmacı tutum sergilemekteler.”
Barış Annesi Hanife Arslan, 76 yaşında 20 aydır Van cezaevinde kalıyor.
*Dizindeki ağrılar nedeniyle yürümekte ve hareket etmekte zorluk çekiyor.
*Tansiyon, KOAH ve şeker hastası. Her akşam tansiyonunu düşürmek için kafasını soğuk suyun altına tutuyor. pic.twitter.com/GzGMpFdSiv
— Medine Mamedoğlu (@MamedogluMedine) December 13, 2023
Annesinin yaklaşık 40 yıldır tansiyon hastası olduğunu aktaran Reyhan Ören, her sabah ve akşam tansiyon ilaçları kullandığını, çoğu zaman da tansiyonunu kontrol altına alamadığını söyledi. Bu tür durumlarda acil düğmesine bastığında hapishanede revirde bulunan görevlilerin, “düğmeye basıp durma, artık biz gelmeyeceğiz. Senin tansiyonun yüksek işte, gelip neyi ölçelim” biçiminde azarladıklarını anlatan Reyhan Ören, “Anneme yükselen tansiyonu karşısında sürekli ‘sarımsak ya da limon yemelisin’ denilmiş. Annem tansiyonundan dolayı uyuyamayıp geceleri kafasını soğuk suyun altına sokarak tansiyonunu düşürmeye çalışıyor. İlaçlarının temininde yaşanan küçük aksaklıklar bile çok büyük sorun teşkil etmekte. Yüksek tansiyon, kalbin yıpranmasını hızlandırıyor.” dedi.
EĞİLEMEDİĞİ İÇİN DÜŞTÜ
Annesinin dizlerinde bulunan hastalıktan dolayı çömelemediğini ve hapishanede klozetli tuvalet bulunmadığı için alaturka tuvaleti kullanırken düşerek dişlerinin kırıldığını söyleyen Reyhan Ören, annesinin kırılan dişlerinin iki ayda yapıldığını ve bu süre zarfında sadece ekmeği ıslatarak beslenebildiğini aktardı. O süreçte beslenme sorunu yaşayan annesinin sağlık durumunun daha da kötüye gittiğini belirten Reyhan Ören, “Yine annem KOAH hastası olduğundan dolayı çok sık göğüs ağrısı çekmekte. Cezaevine ilk girdiği süreçte koronavirüse yakalandı. Ondan sonra bu öksürük ve ağrıları daha da arttı. Cezaevinde temiz hava olmaması ve kendine gereken bakımı yapacak fiziksel sağlığı da olmadığından, şu an annem sürekli ağrılı ‘kuru öksürük’ ve göğüs ağrısı yaşamakta” diyerek durumun ciddi olduğunu ve bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
TEKERLEKLİ SANDALYE VERİLMEDİ
Götürüldüğü hastanede annesine eşlik eden gardiyanların ona tekerlekli sandalye getirmediğini ve saatlerce soğuk hastane koridorlarında beklettiğini söyleyen Reyhan Ören, annesinin muayene edilmeden yeniden cezaevine gönderildiğini dile getirdi. Yaşadıkları mağduriyetlerin sona ermesi talebinde bulunan Reyhan Ören, “Girişimlerimiz sonrasında, yaklaşık iki hafta önce annemin koğuşuna dört gün içerisinde alelacele bir alafranga klozet yapıldı. 20 aydır klozet olmaması zaten işkence iken, şu anda yapılmış olması sorunun minik bir kısmını telafi ediyor. Cezaevi koğuşları iki katlı, üst katta annemin devamlı yattığı yataklar ve alt katta mutfak ve lavabolar var. Yani annemin tuvalete gidebilmesi için sürekli merdiven inip çıkması gerekiyor. Tedavilerini yapabilmemiz için annemin derhal tahliye olması gerekiyor.” dedi.
9 KEZ ANJİYO OLDU
Hanife Ana’nın avukatı Jiyan Özkaplan ise ATK’nin verdiği “cezaevinde kalabilir” raporunun insani olmadığını belirtti. Hanife Arslan’ın kalan cezaevinin ertelenmesi veya ev hapsine dönüştürülmesi için infaz hakimliğine başvurdukları bilgisini verdi. Hizbullah üyelerinin “yaşlı” oldukları gerekçesiyle tahliye edildiğini ancak 76 yaşında bir annenin tahliye edilmediğine dikkat çeken Jiyan Özkaplan, şunları dile getirdi: “Ağır hastalığı olan tutuklu ve hükümlüler serbest bırakılmıyor; adeta ölüm cezasına mahkûm ediliyorlar. Bu durum işkence suçunu ortaya koymaktadır. Bunlardan biri de Hanife Arslan, kendisiyle en son görüşmeye gittiğimde dizlerindeki ağrıdan dolayı çok zor yürüdüğünü gördüm. 9 defa anjiyo geçiren ve hala birçok hastalığı bulunan annenin derhal tahliye edilip, bu işkenceye bir an önce son verilmesi gerekiyor.”
(HABER MERKEZİ)