30 yıllık felçli tutsak Muhittin Altın’ın infazı yakıldı

Bandırma T Tipi Kapalı Hapishanesinde 30 yıllık felçli tutsak Muhittin Altın’ın infazı, Yargıtay’ın “hukuka aykırı” gördüğü disiplin cezaları gerekçe gösterilerek yakıldı.

Bingöl’de 1992 yılında 18 yaşındayken gözaltına alınan ve tutuklanan Muhittin Altın’a (49), Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezası verildi. Yaklaşık 3 ay Bingöl’de kaldıktan sonra Diyarbakır E Tipi Kapalı Hapishanesine sevk edilen Altın, 21 Mart 1993 yılında hapishanede bedenini ateşe verdi ve sol tarafı felçli kaldı. Felçli haliyle Diyarbakır, Trabzon, Giresun, Ankara ve son olarak Bandırma T Tipi Kapalı Hapishanesine gönderilen Altın, 30 yıllık cezası bitmesine rağmen hücre cezaları gerekçe gösterilerek tahliye edilmedi.

TMK GEREKÇE GÖSTERİLDİ

Altın’ın 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 17/2 maddesinde yer alan “… terör hükümlülerinin 3 defa hücre cezası almaları halinde bu disiplin cezası kaldırılmış olsa dahi şartlı tahliyeden yararlanamayacakları…” düzenlemesi gerekçe gösterilerek, infazı yakıldı.

Altın’a 12 Kasım 2019 yılında PKK’ye dair bilgiler ele geçirildiği gerekçesiyle 15 günlük hücre cezası verilmesinin yanı sıra hakkında “suçu ve suçluyu övme” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada Altın hakkında “Kovuşturmaya yer olmadığına (KYOK)” karar verildi. Altın’ın disiplin cezasının kaldırılmasına dair yaptığı itirazlar ise Bandırma İnfaz Hakimliği ve Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı’nın KYOK kararının gerekçesinde şu ifadeler yer aldı: “Şüphelin ceza infaz kurumunda bulunduğu, bu itibarla atılı suçun aleniyet unsurunun gerçekleşmemesi nedeniyle yasal unsurlarının oluşmadığı tüm soruşturma dosyası kapsamında anlaşılmış olmakla…”

EMSAL KARAR

Altın, “örgütsel doküman” gerekçesiyle hakkında verilen başka bir disiplin cezasına yaptığı itirazların reddedilmesi sonrasında Bandırma İnfaz Hakimliği aracılığıyla Yargıtay’a “kanun yararına bozma” başvurusunda bulundu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından 31 Ocak 2023’te verilen bozma kararında “…5275 sayılı Kanun’un 44/3-l maddesi olduğu anlaşılmakla, anılan kanun maddesinde yer alan eylemin ‘Suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak’ olduğu, ancak hükümlünün eyleminin örgütsel doküman bulundurmaktan ibaret olup maddede belirtilen eyleme uymadığı ve salt örgütsel doküman bulundurmak eylemine ilişkin olarak da bir disiplin cezasının kanunda yer almadığı” ifadeleri yer aldı.

Bunun üzerine Altın’ın avukatı Nagehan Avçil, 13 Şubat 2023’te Bandırma İnfaz Hakimliği’ne başvurarak “Bu emsal kararın dikkate alındığında, müvekkil hakkında yeniden yargılama yürütülerek hakkında usul ve yasaya aykırı disiplin cezasının iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Müvekkil hakkında verilen bozma kararı da açıkça yeniden yargılamaya konu olup, müvekkil hakkında verilen usul ve yasaya aykırı disiplin cezasının iptali gerekmektedir” dedi.

HAKİMLİK KABUL ETTİ, AĞIR CEZA REDDETTİ

Konu üzerine Bandırma İnfaz Hakimliği, 27 Şubat 2023’te Altın hakkında verilen 15 günlük disiplin cezasının kaldırılmasına karar verdi. Karara itiraz eden Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazını kabul eden Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Mart 2023’te İnfaz Hakimliği’nin kararının kaldırılmasına karar verdi.

YARGITAY KARARINI GÖRMEDİ, YARGITAY’I İŞARET ETTİ

Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi kararının gerekçesinde, tutsak Altın’ın daha önce yaptığı itirazların yasa yolu kapalı olma kaydıyla reddedildiğini hatırlattı. Gerekçede Yargıtay’ın yeni kararı görülmezken şu ifadeler yer aldı: “İnfaz Hakimliği’nce verilen ek karar ile hükümlü hakkında verilen disiplin cezasının kaldırılmasının mümkün olamayacağı, hükümlü hakkında verilen disiplin cezasının kaldırılması gerektiğinin düşünülmesi halinde mahkememizce verilen ve kesin mahiyette olan 10.03.2020 tarih 2020/303 Değişik İş sayılı karara karşı Kanun Yararına Bozma talebinde bulunulması gerektiği, Yargıtay tarafından mahkememiz kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmesi halinde verilen disiplin cezasının iptaline karar verilebileceği anlaşıldığından Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığının 08.03.2023 tarihli itirazının kabulü ile Bandırma İnfaz Hakimliği’nin 27.02.2023 tarih, 2019/3318 Esas ve 2020/318 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.”

YARGITAY’A YENİ BAŞVURU

Altın hakkında Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı ardından “kanun yararına bozma” talebiyle Yargıtay’a başvuruda bulunuldu.

Altın’ın tahliyesinin engellenmesine tepki gösteren kuzeni Mehmet Altın, Altın’ın tek başına yaşamını idame ettiremediğini ve derhal serbest bırakılmasını söyledi

E TİPİ’NDE BEDENİNİ ATEŞE VERDİ

Kuzeni Muhittin’in 92 yılının 11’inci ayında Bingöl’de yakalandığını hatırlatan Altın, “74 doğumlu şu an da 49 yaşında, 18 yaşındayken tutuklandı. Bingöl’de birkaç ay kaldıktan sonra Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne gönderildi. E Tipi Cezaevindeyken 93 Newroz’unda kendini yaktı. Tedavi etmek için fakülteye aldılar, durumunu görmek için yanına gittim. Pek ilgilenen olmamıştı, ayak ve el kısmından bağlı ranzada tutuluyordu. Bizim müdahale etmemize de izin vermiyorlardı. Kendileri de orada bir insan varmış gibi bakmıyorlardı.  Onu saatlerce orada kendi başına bıraktılar. Çile çekiyordu. Ondan sonra tedavi için Adana’ya götürdüler. Tedavisinden sonra yine Diyarbakır E Tipi Cezaevine geri getirdiler. Bir iki yıl sonra başta Trabzon, Giresun, Ankara’ya sürgün edildi. Şu anda ise Balıkesir Bandırma T Tipi Cezaevinde kalıyor” diye belirtti.

Kuzeni Altın’ın cezasının ocak ayının 19’unda 30 yılının dolduğunu ve tahliyesi için Bandırma’ya gittiklerini aktaran Altın, “30 yıl bittikten sonra biz onun tahliyesini bekliyorduk, hatta cezaevi önüne gittik. Bugün, yarın tahliye olur, eve götürelim diye. İki gün orada bekledik. ‘Öyle bir şey yok’ dediler. Sonra eve geldik” dedi.

“BUNDAN SONRA DA PİŞMAN OLMAYACAĞIZ”

Kendilerine doğru düzgün gerekçenin belirtilmediğini söyleyen Altın, “10 aydır infazı ertelediler.  Ne infazı yakma var ne de böyle bir şey söylüyorlar, bırakmamalarının sebebi yok. Ama içeride tutuyorlar, sebebini de bize söylemiyorlar. Adalet Bakanlığı’na başvurduk, oradaki sorumlu da gerekçeyi söylemedi. Bu 10 aydır Muhittin’in infazı bitmiş ve biz onun bırakılmasını talep etmiş, bekliyoruz. Biz her gün böyle dert yanıyoruz ama kimse bizim derdimize derman olmuyor. Avukatlar bazı gerekçeleri söyledi, koğuşta yöneticilik yapması, 93 Newroz’un da kendini yakması bahane ediliyor. Neden öyle yaptığı soruluyor? Bize söylenmiyor ama hissettiğimiz bir olay var, pişmanlık yasasını dayatıyorlar. Zaten biz 30 yıldır cezaevindeyiz. Siz neyin pişmanlığını bize dayatıyorsunuz? Biz hayatımızda yaptığımız işin pişmanlığını duymamışız. Bundan sonra da pişman olmayacağız, bunu iyi bilin. Pişman değiliz. Muhittin’in tahliyesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“SAĞLIĞI İÇİN TAHLİYESİNİ İSTİYORUZ”

Hapishanelerde kuzeni gibi binlerce tutsak olduğunu ve çeşitli gerekçelerle infazlarının yakıldığını belirten Altın, sözlerini şöyle tamamladı: “Gerçekten bir düşman hukuku söz konusu. Biz bunu kabul etmiyoruz.  O ve onun gibi arkadaşlarının bir an önce tahliyelerini talep ediyoruz. Muhittin bizim üzülmemiz için bazı şeyleri söylemiyor. Yakma olayından kaynaklı sol tarafı felç durumundadır. Sol bacağı ve sol elini kullanamıyor ve bu nedenle kendi başına yaşamını idame ettiremiyor. Temizliğini, yemeğini tek başına yapamadığı için oradaki arkadaşlar yardımcı oluyor. Bir an önce Muhittin’in serbest bırakılmasını istiyoruz ve evde tedavisini yapmak istiyoruz. Belki Muhittin’i o hastalıktan kurtarabiliriz.”

ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURU

Altın’ın avukatı Nagehan Avçil ise Altın’ın hakkında verilen hukuksuz disiplin cezaları sebebiyle tahliyesinin engellendiğini ifade ederek, “Hakkında haksız olarak verilen disiplin cezaları Yargıtay kararları dikkate alınarak kaldırılması gerekirken tahliyesi engellenmek aracıyla hücre cezaları kaldırılmıyor. Bandırma İnfaz Hakimliği’ne en son yapılan yeniden yargılama talebi infaz hakimliği tarafından kabul edilmiş, tahliye olma şartları gerçekleşmişti. Ancak savcılığın itirazı üzerine Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi hücre cezasının kaldırılması kararını kaldırdı. Hali hazırda hem kanun yararına bozma başvurusu yapıldı hem de Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu yapıldı” dedi.

(HABER MERKEZİ)