HABER MERKEZİ- Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist, Maoist Komünist Parti- İspanya ve Yunanistan Komünist Partisi (marksist-leninist) tarafından 29-30 Haziran 2022’de gerçekleştirilecek NATO Zirvesine karşı ortak bir açıklama yayınlandı.
tkpml2.net sitesinde yayınlanan açıklamanını tamamı şöyle:
“KAHROLSUN NATO EMPERYALİSTLERİNİN PLANLARI! 29-30 HAZİRAN’DA NATO’YA KARŞI EYLEMDEYİZ! 29-30 HAZİRAN’DA SAVAŞA VE EMPERYALİZME KARŞI EYLEMDEYİZ!
“NATO zirvesi, 29-30 Haziran tarihlerinde İspanya’nın Madrid şehrinde gerçekleştirilecek. Batılı emperyalistlerin katliam makinelerinin zirvesine karşı halklarımız sokaklarda savaşa ve emperyalizme karşı çıkmalıdır. 70 yıldan uzun bir süredir ülkelerimizi paramparça eden, halklarımızı katleden bu emperyalist ittifakın suçlarını lanetlemek için bütün şehirlerde sokaklarda olmalıyız.
“Zirvede, ortaya konulacak yeni “Stratejik Konsept” çerçevesinde Ukrayna cephesindeki gelişmeler ve Rusya’nın emperyalist işgali sonrası ortaya çıkan yeni veriler değerlendirmeye alınacak. Bir yandan Ukrayna halkı, ABD-NATO ve Rusya arasındaki rekabetin bedelini canlarıyla öderken, Batılı emperyalistler bölge halkları için daha da tehlikeli sonuçlar doğuracak yeni planlar hazırlığına girişmiş durumdalar. Bu savaş, son otuz yıldır Rusya’yı kuşatma arayışında olan ve Rusya’nın etki alanını kısıtlayan NATO’nun saldırgan politikalarının bir sonucudur. Rus emperyalist burjuvazisi bu gelişmelere, çevresinde kanla çizilmiş yeni sınırlar çizme hedefiyle Ukrayna’yı işgal ederek cevap vermiştir.
“Ancak bu haksız savaş yalnızca Ukrayna hudutlarıyla sınırlı değildir. Bu savaş bütün halklar için ıstırap anlamına gelmektedir. Savaş çelişkisi tarafından beslenen ve savaş çelişkisini besleyen emperyalistler arasındaki rekabet yükselmeye devam etmektedir. Önümüzde duran tehlike, doğrudan ve dolaylı yoldan dünya çapındaki bütün emperyalist güçlerin katılımıyla gerçekleşmektedir ve aynı zamanda nükleer tehdit tehlikesi de yaklaşmaktadır. Batıdan doğuya bütün emperyalist güçler, halklar açısından kıyamet anlamına gelecek bir şekilde dünyanın yeniden bölüşümü için hazırdır. Bunun karşılığında sıkı bir şekilde emperyalist efendilerine bağımlı kapitalist sınıflar, çeşitli ittifakların savaş makinelerinin arkasında sürüklenmektedir. Balkanlar’da, Avrupa’da ve dünyanın her bir tarafında halklar yeni bir barbarlık ve ölüm tufanına sürüklenmektedirler.
“Baskın emperyalist çelişkiler bağlamında pek çok ülke bu yeni olumsuz gerçekliğe uyum sağlamaktadır. Her ne kadar bir NATO üyesi olmasa da Kiev rejimi zirveye telekonferans yoluyla katılım sağlayarak Amerikalı ve Avrupalı hamilerine ehliyet verecektir. Finlandiya ve İsveç, Rusya’ya karşı ittifaka katılma anlayışıyla NATO güçlerine desteklerini pekiştirmektedirler. İttifak içerisinde yer alan bütün ülkeler, NATO’nun planlarına hizmet etmek için adeta birer silah deposuna dönüşmüş hâldedirler. Cepheye askerî ekipman göndererek ve çelişkiye böylece dâhil olarak savaşın ateşini körüklemektedirler. Akdeniz limanları ve Avrupa denizleri NATO’nun firkateynlerine ve uçak gemilerine cömert bir şekilde sunulmuştur. Bütün bu yaşananlar ülkelerimizin NATO’ya katılımının aynı zamanda savaşa ve kan dökümüne kesin bir katılım olduğunu göstermektedir.
“Benzer şekilde bir yandan emperyalistler rekabetlerini yoğunlaştırırken, diğer yandan da bağımlı ülkelerin egemen sınıfları kimi belirli çelişkileri yoğunlaştırmaktadırlar. Amerikan emperyalizmine zincirle bağlı iki ülke, Yunanistan ve Türkiye bölgede yeni iddialar öne sürme fırsatını yakalamışlardır. Ege Denizi’nde Türkiye’nin “Mavi Vatan” ve Yunanistan’ın “Kapalı Göl” politikaları halklarımızı geri dönülemez sonuçları olacak haksız ve gerici bir rekabete sürüklemektedir. Her iki ülkenin de NATO üyesi olması bölgede barışın teminatı değildir ve halklarımızı her geçen gün daha sık bir şekilde sürekli bir savaş havasına sokmaktadırlar.
“29-30 Haziran tarihlerinde Madrid, NATO zirvesi münasebetiyle adeta bir kaleye dönüştürülecektir. Madrid blokajı, onların kelimeleriyle “Barış Operasyonu” çerçevesinde eylemler ve gösteriler yasaklanmakta, dünya katillerinin zirvesini lanetleme niyeti güden her bir eylem yasadışı ilân edilmektedir. Madrid’te ya da her nerede olursa olsun anti-emperyalist mücadelenin yasaklanmasıyla beraber halklardan gelebilecek tepkileri susturmak ve tepkilerin önünü almak için bir faşistleştirme politikası güdülmektedir. Haziran ayının bu iki gününde halkların mücadelesine karşı yeni önlemler alınmaktadır.
“Bütün Avrupa ülkelerinde NATO karşıtı eylemler yoğunlaştırılmalıdır. Her bir ülkenin halkları ve işçi sınıfları emperyalizme ve savaşa karşı birleşmelidir. 29-30 Haziran tarihlerinde anti-emperyalist sesler dünyanın her bir köşesinde tek bir ağızdan çıkmalıdır. Halklarımızı birbirinden ayıran hiçbir şey yoktur. Devrimci ve komünist güçler için savaş karşıtı ve anti-emperyalist mücadeleyi güçlendirme bir görevdir. Emperyalizme karşı halkların cephesi savaşlara son verebilir. Dostluk ve dayanışma bütün haksız ve gerici rekabetlerin karşısında dikilebilecek güce sahiptir. Her bir ülkede amacımız, halklar özgür, batılı ve doğulu emperyalist kampların katil hamilerinden azade yaşayabilsin diye bağımsızlığa giden taşları döşemek için savaşa şu ya da bu şekilde dâhil olmayı engellemek, üsleri ülkelerimizden defetmek ve NATO’dan çekilmek olmalıdır.
SAVAŞA VE EMPERYALİZME KARŞI HALKLARIN MÜCADELE BİRLİĞİ!
NATO VE ÜSLERİ DIŞARI!
HAKSIZ SAVAŞA HAYIR!
ABD-NATO-RUSYA, UKRAYNA’DAN DIŞARI!
YKP(m-l)
Maoist Komünist Parti-İspanya
TKP/ML
Haziran 2022″