Bangladeş’te Kota Reformu Hareketi ismiyle başlayan öğrenci eylemlerinden 200’den fazla kişi hayatını kaybetti. Eylemlerin ardından Bangladeş devleti geri adım attı, iktidardaki Başbakan Hasina ülkeden kaçtı. Yaşanan öğrenci eylemlerine ilişki farklı ülkelerden 25 öğrenci örgütü ortak bir açıklama yayımladı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Bangladeş’teki Kota Reformu Hareketinin Devamında Hasina-Awami Faşist Hükümetinin Baskı, Öldürme, Zorla Kaybetme ve Kitlesel Tutuklamalarına Karşı Öğrencilerin ve Kitlelerin Devam Eden Mücadelesini Destekleyin
Bangladeş Yüksek Mahkemesi’nin 5 Haziran 2024 tarihinde Bangladeş’teki devlet kadrolarında kota sisteminin yeniden uygulanmasına yönelik bir karar aldığını farklı medya organlarından öğrendik. Kotaların dağılımı şu şekildeydi: Bağımsızlık savaşçılarının çocukları veya torunları yüzde 30, kadınlar yüzde 10, bölgeler yüzde 10, kabile halkı yüzde 5 ve engelliler yüzde 1 olmak üzere toplam yüzde 56. 2018 yılında bile öğrenciler kota sisteminde reform yapılması için protesto eylemleri düzenlediğinde, Bangladeş hükümeti tüm kotayı iptal etti ve protestolara devam etmeleri halinde kotayı geri getirmekle tehdit etti. Ancak Haziran 2024’te kota, Bağımsızlık Savaşçılarının çocuklarının temyiz başvurusu üzerine Mahkeme tarafından eski haline getirildi. Bunun üzerine protestolar yeniden patlak verdi. Öğrenci hareketinin baskısı altında Yüksek Mahkeme, kararını bir ay süreyle askıya aldı. Ancak öğrenciler Yüksek Mahkeme’ye güvenemedikleri için Başbakan’dan kota sisteminde reform yapmasını istediler. Yüksek Mahkeme de Başbakan’ın kota sistemini kararname ile değiştirebileceğine hükmetti.
Ama gördük ki 14 Temmuz 2024’te Başbakan konuşmasında “… Mahkeme konuştuğu zaman, mahkemeye gittiği zaman, kararını verdiği zaman, benim şu anda karara karşı durma hakkım yok. Benim anayasam bunu söylemiyor, parlamento bunu söylemiyor, iç tüzük bunu söylemiyor. Mahkemeden bir çözüm gelene kadar yapacak bir şeyimiz yok.” Ayrıca, “… bağımsızlık savaşçılarının çocukları, torunları, Razakar’ın çocuklarının yetenekli olduğu kadar yetenekli değiller, değil mi? (alaycı bir şekilde söyledi) Onlar ( Eylemciler) yetenekli olmadıklarını söylüyorlar ama onlar tarafından ( Bağımsızlık Savaşçıları Kotası Sahipleri) yenildiler. Ama savaşı bağımsızlık savaşçıları kazandı. Rajakarlar kazanmadı. Pakistanlılara yaltaklanarak bile kazanamadılar.”
Başbakan Yüksek Mahkeme’nin kararına karşı bir şey söylemedi ancak eylemci öğrencileri “Rajakarlar” olarak nitelendirdi. Başbakan’ın bu aşağılayıcı açıklamasına cevaben, Bangladeş’teki çeşitli üniversitelerden öğrencilerin 15 Temmuz 2024’te Başbakan’ın açıklamasının geri çekilmesi ve kota reformu talebiyle barışçıl eylemler düzenlediklerini medyada gördük. Sloganları “Sen kimsin ve ben kimim? Rajakar, Rajakar / kim dedi? kim dedi? Diktatör, diktatör.” Ancak Bangladeş Devleti ve onun satılmış aydınları bu sloganı çarpıtarak öğrencilerin kendilerine Rajakar dediklerini söylediler. Bunun üzerine Hasina-Awami faşist rejiminin haydutları, Polis Birliği ve Chhatra Birliği provokasyon olmaksızın silahsız öğrencilere silahlı saldırılar düzenleyerek çok sayıda kişiyi yaraladı. 16 Temmuz 2024’te Bangladeş’teki çeşitli üniversitelerden öğrenciler yine protesto gösterileri düzenledi, bu sırada polis ve Chhatra Birliği ateş açarak en az altı kişiyi (dört öğrenci ve iki yaya) öldürdü ve 500’den fazla kişiyi yaraladı. Öğrenciler buna karşı kitlesel protesto eylemleri düzenledi. Öğrenciler terörist Chhatra Birliği’ni üniversitelerin salonlarından, özellikle de Dakka Üniversitesi’nin salonlarından çıkarmaya başladı. Chhatra Birliği yüzlerce tehdit savurmasına rağmen yenilgiye uğratıldı. Hükümet, BGB’yi (Border Guard Bangladesh) yani paramiliter gücü konuşlandırarak binlerce öğrenciye saldırdı.
Bunun ardından Ayrımcılık Karşıtı Öğrenci Hareketi ülke genelinde tam bir kapanma ilan etti. 18 Temmuz’da öğrencilerin yanı sıra farklı sınıflardan insanlar da çeşitli şekillerde bu harekete katıldı. Polis, BGB ve terör birliği öğrencilerin ve kitlelerin üzerine ateş açtı.
Ülke içinde ve dışında öğrenciler ve kitleler bu saldırılara karşı çıkmaya başlayınca, dış dünyayı karanlıkta bırakmak için 18 Temmuz’dan itibaren internet tamamen kesildi ve polis, BGB, SWAT ve keskin nişancılar konuşlandırıldı ve yüzlerce kişi öldürüldü. Ordu 19 Temmuz gecesinden itibaren konuşlandırıldı ve sokağa çıkma yasağı uygulandı. Gazeteler bile şimdiye kadar ölü sayısını 213 olarak bildirdi. Gerçek sayının çok daha yüksek olduğuna şüphe yok. Hasina hükümeti, öğrencilerin adil hareketini saptırmak için protestocuları Cemaat-Şibir (İslami dini örgüt) olarak etiketledi ve cinayetleri, zorla kaybetmeleri ve toplu gözaltıları (11000’den fazla) sürdürdü. Hareketin koordinatörlerini tutuklamak ve onları fiziksel ve zihinsel işkenceye maruz bırakmak ve harekete karşı bildiriler okumaya zorlamak gibi kötü taktiklere başvurdular. Faşist Hasina hükümetinin çeşitli yerlerde harap olan devlet serveti için ağıt yaktığı görüldü. Ancak, bu kadar çok taze hayatın hesabını vermediği gibi bu konuda hiçbir şey söylemedi. (Kaynak: Çeşitli Haber Medyası)
Bangladeş’teki devlet destekli bu cinayeti şiddetle kınıyor ve protesto ediyoruz. Kota reformu hareketinin meşru olduğuna inanıyoruz. Bangladeş’in kuruluşundan 53 yıl sonra bile bağımsızlık savaşçıları için kota uygulamasının sürdürülmesi temelsizdir. Kotalar, halkın imkanları geri bırakılmış kesimlerini öne çıkarmak için gereklidir. Aradan geçen 53 yılın ardından, bağımsızlık savaşçılarının çocukları ve torunları geri kalmışlık kategorisine girmemektedir. Bu nedenle öğrencilerin mantıklı talepleri kabul edilmelidir. Hasina hükümeti “Boishommya Birodhi Chatro Andolan” öğrencilerinin 9 maddelik talebini derhal kabul etmelidir. Aynı zamanda, bu cinayet çılgınlığına karışan polis ve Chhatra Birliği’nin derhal adalet önüne çıkarılmasını şiddetle talep etmekteyiz. Ve öğrenci protestocuları bu faşizmin yıkılması talebini yükseltmeye ve zafere kadar hareketi birlik içinde ilerletmeye çağırıyoruz. Awami faşizmi yıkılsa bile işçiler, köylüler ve orta sınıf dahil olmak üzere geniş kitlelerin iktidarı kurulamayacaktır. Bu nedenle, ABD, Çin, Rusya, AB dahil olmak üzere tüm emperyalizmi, Hint yayılmacılığını ve bürokratik egemen sınıfı devirmek ve işçi-köylü-orta sınıf dahil olmak üzere kitlelerin demokratik bir hükümetini kurmak gerekmektedir. Bu nedenle, tüm emperyalizmi, Hint yayılmacılığını ve iş birlikçi egemen sınıfları devirmek ve işçi-köylü-orta sınıf dahil olmak üzere kitlelerin demokratik bir hükümetini kurmak için hareketi destekleyin.
1. People’s Democratic Students Unity(PDSU), Bangladesh
2. Chatra Gonomancha, Bangladesh
3. Revolutionary Student-Youth Movement (RS-YM), Bangladesh
4. All Nepal National Independent Students Union (Revolutionary), Nepal
5. Revolutionary Students’ Front, West Bengal – India
6. Democratic Students’ Association, Kerala – India
7. Portsmouth Marxist Students, England
8. All Burma Federation of Student Union, Myanmar
9. Revolutionary Students’ Group, Portland – USA.
10. Lal Morich – National Organizing Committee, USA
11. Edinburgh University Justice for Palestine Society
12. Aberystwyth University Vigil For Palestine
13. University of Leicester Palestine Society
14. University of Surrey students for Justice in Palestine
15. Students of Alareer Square (Liverpool Encampment)
16. Bangor University Encampment for Palestine
17. University of Strathclyde Palestine Solidarity Society
18. Cymru Students for Palestine
19. Manchester Camp of Resistance for Palestine
20. The people of Leila Khaled’s Hall
21. Oxford Action For Palestine
22. Newcastle apartheid off campus
23. Durham Students for Palestine
24. Lancaster Palestine solidarity encampment
25. Red Birds (Liverpool)
(HABER MERKEZİ)