21. Munzur Kültür ve Doğa Festivali ilk günü açılış konuşmaları, panel ve konserlerle gerçekleştirildi.
Bu yıl gerçekleştirilen festivalde Grup İsyan Ateşi, Grup Yorum ve Veradardz Folk Grup’a gelen Valilik yasağının ardından programlar bu gruplar dışında yapılıyor.
Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin 21’incisi “Madencilik Yağmasına Karşı Doğayı ve Yaşamı Savunuyoruz” şiarıyla Seyit Rıza Meydanı’nda başladı. Açılış konuşmasında Dersim Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu ve YSP Dersim Vekili Ayten Kordu söz aldı. Maçoğlu, müzik gruplarının yasaklanmasını kabul etmediğini belirterek daha önce 4 kez yasaklamalar nedeniyle festivallerin yapılamadığını söyledi. Ayten Kordu ise “Bu yasakçı zihniyetleri delerek bugünlere geldik. Onun için bu yasakçı zihniyeti bundan sonra kabul etmeyeceğimizi belirtiyoruz.” diyerek mücadele edeceklerini belirtti.
PERTEK’TE ÇEVRE VE MADENCİLİK PANELİ
Festival programının Pertek ayağında yapılan çevre ve madencilik konulu panelde, halkın madenler başta olmak üzere doğa kıyımına karşı mücadele yürütmesi çağrısı öne çıktı.
‘Madencilik Yağmasına Karşı Doğayı ve Yaşamı Savunuyoruz’ şiarıyla, 21. Munzur Kültür ve Doğa Festivali programının Pertek ayağı kapsamında “Yok olmamak için direnen Dersim-çevre ve madencilik” konulu panel yapıldı.
Panele konuşmacı olarak Polen Ekoloji Kollektifinden Meltem İlayada Eroğlu, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hüseyin Alan, Munzur Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hatun Esen, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel katıldı.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, maden sahalarının özelleştirilmesiyle çevre sorunlarının daha da ağırlaştığına dikkat çekerken, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hüseyin Alan, “Doğamızı kimin için koruyacağız ve geleceğe nasıl bırakacağız? sorularına cevap bulmalıyız ve harekete geçmeliyiz.” dedi.
Munzur Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hatun Esen konuşmasına Grup İsyan Ateşi, Grup Yorum ve Ermeni halk oyunları grubunun yasaklanmasını kınayarak başladı. Konuşmasının devamında halkın doğa talanına karşı Akbelen ve Cudi’de mücadele ettiğini belirterek kadınların öncülüğündeki direnişe selam yolladı. Munzur’un korunması için halkın daha bilinçli ve örgütlü hareket etmesi gerektiğini belirten Esen, halkı Dersim’e sahip çıkmaya çağırdı.
Polen Ekoloji Kollektifi’nden Meltem İlayada Eroğlu da ekolojik mücadelenin öznesinin orada yaşayan insanlar olduğuna işaret ederek, “Bilgi hiyararşisine karşı durarak, toprağımızı, suyumuzu, doğamızı korumak için mücadele etmeliyiz. Halkın iradesi ve direnciyle çevre mücadeleleri başarıya ulaşacaktır” diye konuştu.
Panelin ardından Tiyatro İmge oyucuları tarafından Düş Gezginleri adlı sokak tiyatrosu sergilendi.
ALEVİLİK VE DEVLET
Sanat Sokağı’nda “Alevilik ve Devlet” konulu panel yapıldı. Panelin moderatörlüğünü Almanya’nın Bıschofsheım Belediye Meclisi Üyesi Ali Kadır Tanrıverdi yaparken Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Yöneticisi Fetiye Yıldırım ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat konuşmacı olarak yer aldı.
2023 yılında halen eşit yurttaşlık talep ettiklerini söyleyen AKD Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz, “Alevi kurumları olarak örgütlü mücadeleyi büyüteceğiz ve birbirimize omuz vererek bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Dersim’in direnenlerin, başkaldıranların, zulüm önünde eğilmeyenlerin kenti olduğunu belirten PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, “Dersim’in sadece acıları ve katliamlarıyla anılmaması gerekiyor. Bu doğada ziyaretgahlarımız, her bir su damlası, göze bizim için ziyaretgahtır. Bu acılar bu kente çektiriliyor. Dili, kültürü, inancı yasaklanmış bir kent. Bütün bu acılara rağmen boyun eğmiş bir kent değil bu kent. Bizi bizle asimile etmeye çalışıyorlar ama başarılı olamayacaklar. Aleviler bugünden sonra da bu inancı gelecek kuşaklara taşıyacaklar. Bu sefer tehlike sadece Aleviler için değil, seküler yaşamdan, aydınlanmadan yanayım diyenler için de var. Türkiye tipi şeriatla karşı karşıyayız. Bu tehlikeyi bertaraf edeceğimizin altını çiziyorum.” diye belirtti.
DAD yöneticisi Fethiye Yıldırım ise, “Alevilik tarih boyunca inanç, kültür ve rıza toplumu olarak her zaman iktidarların hedefi olmuştur. Günümüzde de yaşadığımız budur. Zulüm günümüzde de devam ediyor. Zulmün Koçgiri’den, Sivas ve Maraş’tan bu yana sürdüğünü biliyoruz.” dedi.
Devletin ve sistemin Alevilere bakış açısının bu kadim topraklara dönük değişmediğini belirten ABF Genel Başkanı Mustafa Aslan ise, “Her hükümet farklı oyunlarla Alevilere yaklaşıyor ama buna karşı ise örgütlü duruş gerekiyor. Ocakların, dergahların öz halini korumaları gerekir, kendi dilleri ve itikatinden vazgeçmemeleri gerekiyor. Ocak evlatları yeniden buluşmayı sağlamalı. Bunu yaptığımızda devletin oyunları boşa düşecektir” diye konuştu.
AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat da “Resmi devlet ideolojisi ‘bu ülkede yaşayan herkes Türk’tür ve Müslüman’dır’ diyor.’ Ama biz diyoruz ki bu ülkede yaşayan herkes Türk de değildir, Müslüman da değildir. Demokratik ve laik bir ülke olduğunuzu iddia ediyorsanız eşit yurttaşlık temelinde herkesin hakkını ve adaletini sağlayacaksınız” diye konuştu.
“SÖZLERİ SÖZÜMÜZ”
Seyit Rıza Meydanı’nda gerçekleştirilen konserlerde de birçok sanatçı sahne aldı. Grup Mengene üyesi eski vekil Barış Atay sahnede yasaklanan devrimci grupları sahiplenerek şunları söyledi: “İsyan Ateşi’ne de Yorum’a da ve Veradardz grubuna da konulan yasağı asla kabul etmiyoruz. Onların sözü bizim sözümüz, bizim sözümüz onların sözü olsun.”
(DERSİM)