“21. Yılında Yoksulluğa, Yozlaşmaya Gasp Edilen Haklarımıza Doğanın Talanına Karşı Örgütlenelim, 2 Eylül Ruhuyla Mücadeleyi Büyütelim!” şiarı ile 2 Eylül festivali düzenlenecek. 2-3 Eylül tarihlerinde olacak festivale Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ev sahipliği yapacak.
Mahallenin kuruluşuna atfedilen 2 Eylül festivali halkla buluşmanın, mahallenin özgün sorunlarını tartışmanın bir aracı olarak önemli bir yerde duruyor. Bizde “bu festival sizin!” diyerek mahalle halkını festivale çağırmak için çalışmalara başladık. Her yıl olduğu gibi festival bültenimizi en geniş şekilde mahalle halkı ile buluşturmak için bölgelere ve sokaklara ayırarak festival gününe kadar çalışmalarımıza ara vermeden devam ettirme kararı aldık.
İlk çalışmamız yıllardır girilmeyen mahallenin en kıyı dediğimiz sokakları oldu. Hemen her kapının açıldığı sohbetlerin edildiği çalışmada bülten ve festival komitesinin bildirisi halka ulaştırıldı. Oldukça verimli geçen çalışmada orada oturan mahallelinin çok azı yeni mahalleye göç etmiş. Halk festivallerinin olduğunu bilmekle beraber uzun zamandır bir çağrının olmadığını ve artık yapılmadığını düşündüklerini söyledi. Gittiğimize mutlu olurken uzun zamandır neden gitmediğimize dair de eleştirileri oldu. Bu eleştiriler aslında bizim dar bir alana sıkışmışlığımızın da gerçek tablosuydu. Uzun zamandır gitmediğimiz yerlerde boşlukların oluştuğu ve halkın özlem duyduğu öne çıktı. Biraz daha sohbet etmek için yemek ve çay teklifi yapıldı. Daha sonra görüşmek üzere, bir araya gelmek için sözleştik.
Umutsuzluğun ve çaresizliğin kol gezdiği bir süreçten geçiyoruz. Mahalle halkı da bu umutsuzluktan epeyce payını almış durumda. Konuşmaların başında genelde yoksulluk ve hemen hemen her gün gelen zamlarla birlikte açlığın faturası öne çıktı. Daha çok iktidar karşıtlığının oluştuğunu ve bütün yaşanan zorlukları iktidara bağlayan mahalle halkının, seçimler sonrası siyasetçilere ve yönetenlere karşı duyduğu büyük öfke gözlerden kaçmadı.
Yapılan çalışmalarda mahalle halkı, derinleşen yoksulluğa, geçim sıkıntısına, depreme, çevre olaylarına, ev kiralarına karşı öfke ve endişeleri duyduklarını belirttiler. Biz de yaşanan sorunların sistem sorunu olduğunu vurguladık. Halk olarak birleşmediğimiz ve örgütlenmediğimiz müddetçe açlığa, sefalete, her türlü baskı ve sömürüye maruz kalacağımızı belirttik. 2 Eylül günü mahallenin kuruluşunun nasıl bir emek ve örgütlü bir güçle kurulduğunu hatırlatarak bugün daha fazla bir arada olmaya, örgütlü durmaya ihtiyaç olduğunu söyledik. Bu nedenle festivallerin öneminden bahsettik.
Bir Partizan Okuru
(İSTANBUL)