HABER MERKEZİ- 2012’de siyasi soykırım KCK operasyonlarında tutuklanan ve sonra tahliye edilen 14 Kürt siyasetçiye toplamda 149 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Kararı değerlendiren dava avukatlarından Cahit Ertan, iktidarın yargı eliyle 7 haziran başarısının intikamını almaya çalıştığını söyledi.
Wan’da 2012 yılında KCK operasyonları kapsamında yargılanan Kürt siyasetçilere Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Yargıtay’a gönderilen hapis cezaları ile ilgili karar çıktı. Yargıtay, dosya kapsamında yargılanan 14 Kürt siyasetçiye verilen toplam 125 yıl hapis cezasını onadı. 2 kişi hakkında ise yeniden yargılama kararı verdi.
2012 yılında “KCK” adı altında düzenlenen baskınlarda dönemin Çelebibağı Belde Belediye Başkanı Veysel Keser, Van Belediyesi Danışmanı Sait Kantarcıoğlu, BDP eski Van İl Başkanı Yakup Ataş, BDP eski yöneticisi Naci Erkol, BDP yöneticisi Naif Uğraş, BDP eski Van İl Saymanı Naim Işık, BDP İl Eş Başkanı Fevziye Şiran, İl Genel Meclis Başkanı Semira Varlı, BDP PM Üyesi Hüseyin Dağ, BDP il yöneticisi İbrahim Alkan, Eğitim Destek Evi eski eğitmenlerinden Meral Güngör, MEYA-DER eski yöneticisi İshak Arslan, BDP eski yöneticisi İsmail Demir ile Başkale BDP İlçe Başkanı Selahattin Bozkurt, Senar Elter ve Adil Adıyaman tutuklanmıştı. Tutuklanan 16 siyasetçiden 8’i ilk duruşmada, diğer 8’i ise yaklaşık bir yıl sonra görülen ikinci duruşmada tahliye edilmişti.
‘149 yıl hapis’
16 Kürt siyasetçinin Van 2. Ağır Caza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, İsmail Demir’e 12 yıl 6 ay, Naif Oğraş’a 11 yıl 3 ay, M. Naim Işık’a 11 yıl 3 ay, Sait Kantarcıoğlu’na 12 yıl 6 ay, Veysel Keser’e 12 yıl 6 ay, Semira Varlı’ya 10 yıl, Fevziye Şiran’a 11 yıl 3 ay, Hüseyin Dağ’a 12 yıl 6 ay, Naci Erkol’a 7 yıl 6 ay, Senar Elter’e 7 yıl 6 ay, Adil Adıyaman’a 7 yıl 6 ay, Meral Güngör’e 11 yıl 3 ay, Selahattin Bozkurt’a 6 yıl 3 ay, İbrahim Alkan’a 7 yıl 6 ay, İsak Arslan’a 7 yıl 6 ay ceza verilmiş, Yakup Ataş ise beraat etmişti. “Örgüt üyeliğinden” verilen cezanın gerekçeli kararının açıklanmasının ardından dava avukatları Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunmuştu.
Önceki hafta Yargıtay dosya ile ilgili kararını verdi. Yargıtay, 11 yıl 3 ay hapis cezası verilen Meral Güngör ile 12 yıl 6 ay hapis cezası verilen Hüseyin Dağ ile ilgili yeniden yargılama kararı verirken, diğer 14 Kürt siyasetçinin cezasını ise onadı.
‘Hukuk dibe vuruyor’
Kararı değerlendiren dava avukatlarından Cahit Ertan, “Wan’da görülen ilk KCK dosyası Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay kararında ‘siyasi parti faaliyetlerinin örgüt faaliyeti gibi görülemeyeceğini’ söylemiş ve siyasi faaliyetlerin ‘örgüt üyeliği’ sayılamayacağı belirtilmişti. Aslında o davada ‘ceza verin ama az verin’ anlamına gelen bir karar verilmişti. İlk dosya ile bu dosya arasında hiçbir fark yok. Neredeyse her şey aynı. İlk dosyanın bozulup, bu dosyanın onanması tamamen siyasi süreçle ilgili bir durumdur. Süreç zora girdikçe, insan hakları, demokrasi tıkandıkça hukuk da dibe vuruyor” dedi.
‘İktidar HDP ve DBP’nin önünü kesmek için her şeyi yapıyor’
Bağımsız olması gereken yargı sisteminin şuan iktidarın elinde olduğunu belirten Ertan, hukukun bu kararlarla iktidara olan bağlılığını açık açık gösterdiğini söyledi. Adaletin gelen talimata göre artık iş yaptığını belirten Ertan, “İktidar HDP ve DBP’nin önünü kesmek için her şeyi yapıyor ve en etkin biçimde de yargıyı kullanıyor. Şuan HDP ve DBP’nin yüzlerce üyesi gözaltında, tutuklu ya da hükümlü. Bu 7 Haziran’da alınan yüksek oy oranının intikamıdır. AKP, HDP’nin oylarını kırmak ve baraj altında tutmak için çalışanlarına yöneliyor. Çalışma ihtimali ve potansiyeli olan herkesi yargı eliyle terbiye edeceğini sanarak gözaltına alıyor. Yargı da böyle süreçlerde böylesi kararlar vererek bu politikayı destekliyor” dedi.